Kağıttan gemiler yapardık;
uzak denizlere
denizlerden okyanuslara
gitmek için.
Senin gemin yol aldı
gittin çok uzaklara
denizlere ve okyanuslara
gittin.
Ben se hala daha
kağıttan gemiler yapıyorum
deli hücremde.
Senin gemilerin
seni alıp gittikten
sonra
hapsettim kendimi
önce
gönül hücreme.
Aylar, yıllar geçti
sen dönmedin
ben de delirdim hasretinle.
El salladım bu sahilden
her geçen gemiye
hep dürbünle baktım
kırmızı elbiseli
o minyon kız var mı diye
başa çıkamadım
gönlümle.
Seni her anışta
yüreğimde sızım
gözlerimde cam kırıkları
oldu.
Bunca seneler geçti
sen dönmedin
ben şimdi
bir deli hücresindeyim
kağıttan gemiler yapıyorum
onları satamıyorum.
Bir satabilsem kurtulacağım
yalnız şundan eminim ki
ben sana kavuşamadan
sonsuzluk yolculuğuna çıkacağım.