Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
işgal
işgal

Gülşen'e On Var

Yorum

Gülşen'e On Var

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2116

Okunma

Gülşen'e On Var

Gülşen'e On Var

Masumiyetini koru oğlum
bu gün olmaz.
Davran diyor asi ruhum,
şuracıkta bitir işini,
sokağın çakalları işte…
Bu gün olmaz;
eşkalim sızmasın basına,
randevum var Gülşen’le.
Fiyakada çizik işlemez hatuna,
sonra azmettirici ben olurum cıvalı gözlerinde,
sokak itlerinden hiç haz etmez icabında.
Bu gün çizilmeden gidelim de yanına,
efendi olduğumuzu ispatlayalım sevdiğimize.
Mahallenin siluetsizleri işte,
ortalığı karıştıracaklar yine,
kuyruk acısı bunlarınki.
Masumiyetini koru oğlum,
bu gün olmaz!
Ensemde solumaya başladılar bile…
Ulan Gülşen be, sen olmasan sol yanımda;
şuracıkta yarar geçerdim düşman kuvvetlerini,
sererdim leşlerini ıssız caddelere.
Yazardım sana; birkaç sıyrık, iki de darbe aldım güzelim, bir şeyim yok.
Olmuyor ulan işte, olmuyor be Gülşen.
Sevdim mi adam gibi seveceksin..!
Ya mezar taşına vurulacak, ya mahpus damına zincirlerim,
iyisi mi çekip gideyim.

Çakallar sardı…
Gülşen’e on var!
Tatar Ramazancılık oynayacak halim yok,
efendice itiverdim itin birini,
Gülşen’e on kala faça bozulacak anlaşılan…
Yaradan ne verdiyse yazıldım üç beş’e
bayağı da sağlammış eşkalsizler.
Bırakmam ulan bu sokakları size,
hele de,
Gülşen’de gözü olan uyuz bir ite..!
Sardım gelmişi de geçmişi de…

Güneşi mahkum bir Eylül sabahında
beyaz soluklu bir hastanede buldum postu.
Neyse fazla delik yok,
kafama bir darbe almışım altı üstü.
Gülşen de yanımdaydı, ellimi tutuyordu
ben gidemedim ama o gelmiş,
ne vefalı bir kız; kötü zamanlarımda hep yanımda olurdu.
Geç kaldık be hatun; merdivenlerden yuvarlandık icabında…
Yemedi tabi; Polis amcamlar anlatmış vukuatı, altı kişilermiş,
birini hastanelik etmişiz…

Gülşen niye üzgün, niye her zamankinden farklı, kötürüm mü oldum?
Niye böyle bitirim duruyor, ölüyor muyum?

Meğerse benim gibi serserinin birini artık istemiyormuş,
bir şeyim yokmuş, sevda denen şey bitivermiş…
Ulan be Gülşen altı değil üç yüz altı olsalardı ne yazardı?
Fazla uzatmayalım mevzuyu, hatun haklı;
serseri serseriliğini bilmeli, haddini aşmamalı.
Başkasını bulmuştur, küçük bir ihtimal de olsa…
Okumuştur, Doktordur da… Mühendis falan mı acaba?
Topçu, Popçu olmaz herhalde,
yüz vermez Gülşen öylelerine...
Dokunuyor böyle şeyler,
delikanlı ayağına yatmayalım
oldukça koydu icabında.
Altıya değil de… üç yüz altıya değil de
Gülşen’in hızına içerledim biraz aslında.

Aradan bir yıl geçti,
boşa kürek çektim Gülşen’e doğru
Aç susuz, uçsuz bucaksız deryalarda,
karayı aramak gibi, içim geçti, onsuz on iki ay…
Bana karşı hep soluktu…

Ooo kırk iki Ahmet’te buralardaymış.
Kıyak arkadaşımdır, kır iki ona lise numarasından hatıra
ama esasen dönme dolabın tekidir,
cukka oturmuş adamıma.
Aldırma kardeşim falan diyor, dostça tavırlar.
İyi de Ahmet, ne unut diyorsun?
Ne demek daha iyilerine layıkmışım, gözün mü var Gülşen’de?
Söyle de bilelim be…
Beni, seninle en kral arkadaşımla mı…..
Susuyor… kökten faşist bir sigara yakıyor…
Anlatacakları var anlaşılan.
Yaz ulan Ahmet, yaz; şöyle kır kalemi hakim bey cinsinden.
‘Arkadaşım’ diyor titrek bir ses tonuyla.
Omzuma da elini koymayı ihmal etmiyor,
‘Arkadaşım’ diyor ‘Gülşen ölüyor!’
Şaka mı Ahmet’im bu?
‘Biliyorsun tedavi görüyordu …
kanser tüm vücudunu sarmış… Kurtaramamışlar!’
Ne diyorsun Ahmet’im, ne diyorsun, ölmedi dimi?
‘Hastanede ama… bilmiyorum…’
…………………..
Biter mi bu aşk burada?
Bitmez usta!
Masumiyetini koru,
Gülşen’e on var daha…

Hastanenin gazlı bez kokan kapıları
açılın be, gardiyan mısınız bırakın beni?
Koridorda kollarını açmış,
bana koşarken buluverdim Gülşen’imi; iyileşmiş.
Sevda türküleri söylüyordu Hemşireler,
Doktorlar dans ediyordu, hasta kalmamış
Üç yüz atmış beş derece Gülşen’imle,
dönüşümü izliyorlardı umut dolu gözlerle…
‘Pardon’ dedi kalınca bir ses!
Bir hemşire bir de hademe,
ellerinde bir sedyeyle
aralayıvermişlerdi hayallerimi!
Gülşen’imin gülen yüzü silindi…
Personeller meslek hayatlarına dönüvermişlerdi,
oldukça ciddilerdi. Hastalar eskisinden daha da hastaydı…
Gerçeğe doğru uzandım, onun sesiyle dolan koridor suskundu.
Gülşen’im nerede?

Doktor uzun uzun hastalığından bahsetti
Ve kimliğimi kaybettiğim hayatımın sulu boya tablosuna
en cana alıcı sahnesine neşteri soktu…
‘O öldü…’ dedi. ‘O öldü…’ Doktorun beyaz önlüğü bile kirlenmişti
al al kokuyordu, yalan söylüyordu!

Gülşen’e on var daha
Masumiyetini koru oğlum.
Doğruydu ulan işte doğruydu o artık yoktu…

Gülşen be,
yine geç kaldım; her zamanki gibi merdivenlerden yuvarladım…
affedecek misin beni yine… hakkını helal edecek misin?
Ah be Gülşen itlerle dalaşmalarıma kızsaydın,
hastanede baş ucumda dırdır etseydin,
karakol koridorlarında felsefe yapsaydın,
başımın etini de yeseydin be Gülşen!


Geç oldu ama duruldum, istediğin gibi be gülüm…
sen yoksun ki Gülşen,
ne diye dalaşayım üş beş eşkalsizle.
Mahallenin kedisi oldum sayende,
masumiyetimi koruyorum, ite köpeğe bile küsüm
şu halime bak;
saç sakal burnumu aşmış.
Kuşlara bakıyorum dalgın dalgın
merak etme yemeyeceğim…
Ne severdin onları,
Yarasaymış çok pardon be Gülşen’im!
Olsun onları da severdin.
Gerçi beni bile sevdiğine göre
hayvan ayırt etmezsin be beyaz güvercinim.
Olsun bir Gülşen daha gelmez şu Dünyaya
Olsun Masumiyetini koru be oğlum…
Gülşen’e on var daha…


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Gülşen'e on var Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Gülşen'e on var şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gülşen'e On Var şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Saadet Ün
Saadet Ün, @saadetun
20.6.2009 15:38:33
‘O öldü…’ dedi. ‘O öldü…’ Doktorun beyaz önlüğü bile kirlenmişti
al al kokuyordu, yalan söylüyordu!


Şiiri okumaya başladığıma boşver diyecektim... Gülşene daha on var diyecektim... ama
Olmadı...
On kala yetmemişti sevgiye yetişmeye...

Hüzünle ve beğeniyle okudum.


Tebrik ve saygı ile
d_i_l_e_k
d_i_l_e_k, @d-i-l-e-k
18.3.2009 22:27:18
ben bu şiiri çoook beğendim
hatta içine düştüm...
ne kadar samimi yazmışsınız bu gecenin bütün alkışları size olsun

şiiriniz işgal altında
tebrikler
ve
iyi akşamlar
işgal
işgal, @isgal
15.3.2009 00:29:17
saygılar benden... Saygılarımmm
N E Y Z E N
N E Y Z E N, @neyzen
13.3.2009 22:09:12
sayenizde değişik bir o kadar da hüzünlü bir şiir okudum iyiki sayfanıza bakmışım tebrikler saygılar
rose_yz
rose_yz, @rose-yz
13.3.2009 22:07:32
Çok hüzünlüydü dizeleriniz...Yaşanmış bir öyküydü sanırsam....Çok etkilendim.....
İki damla göz yaşı bırakarak ayrılıyorum sayfanızdan.....
Saygılarımla.....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL