41
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2513
Okunma


--- DOKSANÜÇ SOKAK ---
--------------------------------------------------------------------------------
Soluyan bir insan gibiydi ;
Ölüm döşeğinde,kimsesiz
Zor yakalardı her sabahı,
Ve her akşamı,
Doksanüç sokağın en cefakarı,
Evimiz !...
Benzemezdi diğerlerine,
Tek katlı bir sığınak gibiydi
Bizim hane...
Mor salkımlı sarmaşık ağı,
Duvarlarını süslerdi
Pençe pençe
Sanırdın evimizin sancağı !
Dolardı arka sokağı gözetleyen penceresinden.
Çürüyen ciğerlerine,
Güney’in o sarı sıcağı !...
Daracık bir çıkmazda karşı karşıya
Yazgılarıyla paslaşırdı evler
Çaresizce
Buram buram tüterdi anılar oralarda.
Küflü solumaları hala hatırımda,
Türlü çiçekler ekilirdi bahçemize,
Tohum tohum gezinirdi dönerek,
Anamın alınteri ak yüzünde...
Doksanüç sokağın kuralları vardı ;
Sokağı baştan sona arşınlardı.
Sulanmazdı yaşamları çocukların orada,
Onlar hiç büyümeyecek bir ağaç gibi yaşarlardı...
Doksanüç sokakta sahipsizdi uçurtmalar,
Gökyüzü öfkeli olurdu alabildiğine,
Su,gazete ve simit satardı çocuklar.
Ziyan olurdu uçurtma mevsimleri yine.
Tek mevsimle yetinirdi onlar
Tek mevsimle...
Güneş hiç doğmazdı üzerlerine !...
Bir başka türlü gezerdi bazen de,
Doksanüç sokağın melankolik rüzgarları.
Dökülürdü hüzünlü bir şarkı kırık camlardan.
Doksanüç sokağın yorgun taşlarına,
"Dede Efendi " İkramıyla bir pilli radyodan !...
Zordu yaşamak doksanüç sokakta,zordu ;
Aşksız ve ölümcül yaşamak en zordu .
Aydınlanmazdı karanlıklar bu sokakta.
Zaten güneş hiç doğmuyordu !!!...
İ.Hakkı Gürcanok
ADANA