4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1344
Okunma

Önce beni cayır cayır kavuracak !
Sonra da Temmuz’u kıskandıracak
Yüreğime dek sıçrarken ateşin kara kış’ta
Sanma ki sen o yüreği korkutacak
Ve beni cehenneminden kaçacak…
Yaklaş bana, daha çok yaklaş ?
Seni dört gözle bekleyen özlemimle kucaklaş
Dedim ya, ateşinden ben asla korkmayacak !
Bilakis hem ölüm rengi ve hem de ıslak
Bana o dudaklarınla yaklaş ki,
Gör şu yüreğimin akıbeti o zaman ne olacak ?
Alevlerinle alevlerim nasıl bir aşk yaşayacak !...
Gülüşlerinde ki inci dişlerini esirgeme benden
Gülüşün başka türlü yakarmış, yalın halin bir başka meğer
Sakınmam senin ne bir ateşinden, ne bir felaketinden
Hatta isterim ki bir felaket ol bana beni terk etmeden
Nasıl olsa ölümüme sebep teşkil etmeyeceğini biliyorum ben
Lakin kim korkar senden,
Ölüm hala Allah’ın emri olurken !…
Reva görmüştün umut vermemeyi hep ruhuma
Anlayamıyordun yüreğimde ki hazineni sana ne yapsam da
Sığınırdın çoğu kezler mutlaka;
En düzmece bir dargınlık yaratıp her işin sonunda,
Sığınırdın çekip gitmek için kendin icat ettiğin laflara
Ne yalan söyleyeyim yaralanırdım belki ben ama,
Yakışırdı be benden açar kuş’um bu kaprisler sana !...
Mahallene dek sürüklenirdim bitip tükenmeyen özlemlerinle
Ne ben kendimde olurdum, ne de kendim ben de
Lakin gün yirmi dört saat zaten hep ben sen de
Kokun saldırırdı o kez senin olmadığın tüm yerler de
Yani basıp geçmiş olduğun tüm sokaklarda ve caddelerde
*
O kokun ki;
Geçerdim oralardan seni her azam da hissede hisse
O kokun ki;
Bir kanca gibiydi asılı ruhum sanki ona delice,
Senin için gelip geçerken mahallenizin her karesin de…
=======
=================
İ. HAKKI GÜRCANOK
- - - - - - - - - - - - - - - - -
5.0
100% (5)