15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2073
Okunma

Her şehir kaderini yaşar!
İstanbul!
yedi tepe başım
denizim
aşım
ruhuna aktı sonbahar saçlarım...
...
bir dansın öykünmesiyse
yılların devşirmesi
uykusu sak ve ak
ıslak sokak kaldırımında yürür kurulu saatler
biraz olsun içine bak
adım adım yaklaşır umut
sessiz sedasız gider düşler
işte tam o zaman!
pencerelerin gölgesine saklanır martılar
yalnızlığı çağırır çatılara
çığlık çığlığa
acının beyaz tüyleri
kanatlardan düşer usulca...
başlasın vals!
ince belinden tutunca özlem sıkıca
kabarık eteklerine yılları toplar
ellerini tutar hasret tınıları
ayakları yalpalar dizelerin
tarlatanın çarkına takılır üzgü
imgeli göğsüne asılı broşta iğneli iz
solmuştur güneşte kalan giz elbiseleri
eski sevgilidir gözlerinde yaş
dehlizlerine akar yağmurlu yüreği
eksik ve solgun müzik sesinde
kendisinin nakaratıdır aşk
şarkısını yazar durmadan
ağır ve aksak...
İstanbul, yağmurlarını bana bırak
bulutlarla ne zamandır dostuz
dans henüz bitmedi
hala susuzuz...