29
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1958
Okunma

( eksik olan rengi bekleyen gökkuşağı nasılsa... işte öyleyim...)
kimseyle paylaşmadığım umutlarım var
ara sıra elinden tutup dışarı çıkardığım
"umutlarım var" diyebileceğim inaçlarım var
büyümesini beklerken eli boş oturmaya razı olamadığım...
...
bir oyun alanı düşleyişim var
her köşesi sen kokan...
ellerini değdirip hayran bıraktığın salıncak
bir bakış fırlatıp bahtiyar ettiğin kaydırak...
ve tahterevallinin en tepesine bıraktığım umutlar...
onunla ölmenin bile güzel olduğunu düşündüğüm anlar var
işte o anlarda;
(yani)
bazen...
bazen düşmesin diye tuttuğum umutlar
bazen karşı tarafına geçip izlediğim umutlar
bazen sadece umutlar...
...
korkuyor...
yüksekte olmaktan korkuyor
yanakları allanıyor umutlarımın,
onyedi’ lik genç kız edasıyla...
ve tabi ki aynı kızın nazıyla
inmek istediğini fısıldıyor sessizce....
bilmiyor ki;
içimin seninle dolu olduğu müddetçe umutlarımın orda kalacağını
ve...
yine bilmiyor ki - doğal olarak-
umutlarım dibe vurduğunda,
onu şahlandıracak bir "ben" kalmayacağını...
kalmayacağım güne kadar beklenmektesin...
geleceğini vaad eden her vakit için çentik atılmış olan günler,
gelmediğin her günün sonunda -o an- kıyametin habercisi olacak...
önceden hesaplanamamış tüm gecikmeler yargısız bir infaz kararıdır...
ya gelmelisin
ya gelmelisin....
dilek...