Beyazı ağlar tek güllerin...
Damlardı, teninize puslu yağmur,
Gölgesi silik anılarda sevmişliğimdiniz
Aradığımdınız anlamı yitik i mgelerde
Belki yokluğuna suskun, yenilgimdiniz…
İnce yüreğinizden tuttum sizi sevinçle
Öptükçe dudağımda kızaran renktiniz
Eskiyesi bir beyaza süzüldüm teninizin yamacından
Düştüm ovamın hüznüne
Hazlar büyüttüm içimde kocaman…
Asmalara tutundum sarhoşluğunuzda
Bir üzüm tanesinde eskiyen şaraptınız…
Ayrılığın izi kaldı bardağın kenarında
Avucumuzda birikti sessiz gözyaşlarımız…
Çigan dinlerdik, bir kadının ayağına düşerdi şalı
Gece yıldızlarından saçlarına düşmüş sak
Ve raksında incelirdi gece topukları ak
Süsledikçe göğsünde beyaz goncayı...
Tuttum bir yerlerden bezeli gülüşlerinizi
Ebruli gamzeleriniz düştü avuçlarıma
Yalnızlığıma özlem diye kattım düşlerinizi
Ayak sesleriniz dokundu parmak uçlarıma…
Beyazı ağlar tek güllerin...
Uzaklığımın gölgesi kaldı eşiğinizde
İmgelerle sağırız sakın beni kayırmayınız
Şiirimin son dizesi kimde?
Bitti şiirliğimiz! Son hoşçakalınızda...
Bir
aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma âşık olmak içinse erken...
Beni
sevda yerimden vurdu yine
zaman...
Şimdi sana söylenecek tek cümle: Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...
Yılmaz ERDOĞAN
SAYGILARIMLA