0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1435
Okunma
ben dışardaydım
geleli çok oldu
ben birde
yalnızlığın pencerelerinde
kıvranmış sokaklarda
yalancı kış güneşinde
güneş gözlüğümün camlarını çıkartıp
bulutlara bakıyordum
meğer gece olalı çok olmuş
farkında değilmişim
meğer ben harman savurmayı harladığım günlerde
zaman koşar adımlarını pek bi sık tutmuş
ben o gün ve hatta bu gün
yalnızım
son olan bir baharda
hava soğuk veye değil
önemi yok
sana bakıyordum
sırtımda senin kokuna bulanmış paltom
elimde dokunuşundan kalan sıcak
sanmıştım ki
sancılarımın en ağırı o gündü
sanmıştım ki
şaşılası ahenki hayatın
beni senden hiç koparamaz
ve ne yazıktır ki
fiziğin kuralı ağır bastı
çamurlu ayakları altında ben ezildim
gözü kör kelimeler
ötekinin mayhoşluğundan
beriki çok geride kalmış
ünlem işaretiyle bitmeyen bir cümlede
olumsuzluk eki hiç bukadar çirkin durmamıştı
"seni sevmiyorum"
diyordun ki
"artık hissetmiyorum"
ben buna inanmam
kabullenmek zihnime ırak
zira lugat yetersiz
tarife niyet kadehlerde
sarhoşluk bulanmış gözlerime
acının mezesi keder
kederin sebebi acı
döngüsel kısırlığında
birine küsmüscesine
sanki ağlarcasına
nefretten uzak
yürüdüm
arkama bakmadan
bakamadan
kan damlamıyordu belki gözlerimden
ama
kusura baktım bu ayrılığa
meğer ben harlarken savurganlığımı
senin sevginmiş en çok yıpranan
sanmıştım ki bitmez
ben ne kadar haylaz çocuk edesandaysam
sen o kadar masum ve ürkek
kırılganlığını beton duvarlarımdan
ve yaptığım her bir yalnıştan
göremeyecek kadar ahmak olduğumdan
sanmıştım ki bitmez
artık baharın ilkinde bile
hava çok soğuk
hala şaka gibi gelen
bu kalp ağrısında
yaşama sevinci
sen
içimin sevinç kaynağı
sen
uzak-yalnız-soğuk.
HAKAN ŞAHBAZ 19.01.2009 21:02