0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
981
Okunma
SAPLANDIĞIMIZ İNANÇ
duymak istediğimiz gürültü
güzel yüzle bakıp görülmezliklere
soluk kesen depremler icat etmek istiyorum
dünyanın yüzü hürmetine
sabırlar ve çalkantılarla
tuzlanmış ağlamalar
ve bıçak gibi vuran hasretlerle birlikte
tek düşünmekle çoğul
susturulmuş insanlar namına
göze alıp açlığı ve kederi
alganlı bir kuş uçurunca vardık
tarihsel şerbetin tadına
selam veren aydınlıklara
biberimizi ve şekerimizi karıştırıp
açlık ve toklukla beraber
ilk göz yaşı döküldüğü günden beri
alıp derinden bir nefes
dokunabilmekti susuzluğumuz yarınlardaki güne
ayrıştı ölüm ve yaşam
düşünenlerle düşünmeyenler olarak
dilek tutunda yakalanmasın çaresiz hastalığa güneş
ne zamanki geçmiş dikenli tüylerimiz oldu
kurum tutmuş acılarla
dibinde kuyuların
karanlık
simsiyah görünmezlikte
üstesinden gelip azgınlığın
mutlaksız duygularımızla
saplandığımız inanç olarak
teşekkürlü bir çiçek şimdi
düşmansız sabahların ışıltısında
elimizdeyken bütün kapıları açacak anahtar
mümkündür ölüme sevgi aşılamak
düşürmek deniz yıldızını gökten mümkündür
aydınlığında ateş böceğinin
düşünürken muhtemelsiz anları
ola ki karanlıkta sayalım kendimizi
biliyoruz ve mümkündür ki
yorgun kentlerin yüzünde emek acısı vardır
görülmek istenmese de
yeşermek isteyen duygularımız
sürükleniyor mucizesiz yarınları doğurmaya
fısıltılardan bağırmaya kadar
birleştirip bütün çığlıkları
olgunlaşarak dostluk dallarında bir ağacın
kardeş ilan etmeliyiz suyla ateşi