sana söylemiştim,
bir tomurcuk gibidir aşkım
gün gelipte tamamen açıldığında
sana yüreğim,
susuz bırakıp solduracaksın sevgimi

demek gidiyorsun,
yılları bozuk bir para gibi
harcıyorsun acımadan...
ne vardı biraz alacaklı kalsaydın,
yazsaydın hesabını
bensiz olan gönül sayfana
bilirsin borcuma sadığımdır
öderdim aşkını ömrümle
son kuruşuna kadar

sana kızmıyorum, kızamıyorum
sadece için için yanıp, haykırıyorum
seni affetmek bornumun borcu olsun
sensizlik aşkımın ödülü olsun

seni beni sevmen için sevmedim
sen,
bir nehrin kavuştuğu deniz,
bir kuşu uçuran kanatlar,
bir elmanın yarısıydın benim için
oysa sen,
gündüzün gecesi,
gecenin sessizliği,
sessizliğin çığlığı
olmak istiyorsun yüreğimde

hani bir çiçeği koparırsın ya dalından
yaprakları düşer hergün birer birer
koparma diyemez, susar ve boynunu büker
sen de beni kopardın dalımdan...
şunu bil ki ben ne susar, ne de boyun bükerim
sadece beklerim hep bir ümitle
çektiklerimin bin beterini çekip
sevip, sevip, çok sevip
kalleş bir gecenin koynunda uyandıktan sonra
rüya sandığın aşk acısıyla tekrar tekrar yanmanı
ve beni ne kadar unutmuş olsan da
geçmişte seni seven birinin ahını alıp
senden beter onun yandığını anımsamanı

serkans