ben geldim dostum
yine donatmışsın masayı
mezeler ve içkiler tam takır
hani bir ben eksikmişim sanki
hadi durma
doldursana dostuna da bir bardak
sek olsun ama
içine gözyaşlarımı katacağım...

sorma be derdin nedir diye
şimdi bir ah yerine bin işitirsin
hem hangisinden başlasam ki
vefasız yardan mı
insansız insanlardan mı
yoksa kara yazgıdan mı...

hey meyhaneci
sen bize bir büyük daha getir
belli dostumda efkarlı bugün
konumuz uzun, derdimiz büyük...

beni tanırsın dostum
sevdim mi nasıl severim
sevenim için canımı veririm bilirsin
o sırma saçlı, ceylan gözlü
melek yüzlü, hain kalpliye
kafam takılı son günlerde...

ben değilmiydim uykusuz her gece
penceresinde bekleyen
belki perdeyi aralar da
bir anlık yüzünü görürüm diye,
ben değilmiydim her sabah
köşebaşında bekleyen
işine giderken bir başına
bir söz diyen olurmu diye,
ben değilmiydim bu kalbi
sevilip sevilmediğini bile bilmeden
sadakatle bir tek ona veren...

işte şimdi ödülüm bu dostum
o şu an yabancı kollarda
mazisini unutmuş, yeni birini bulmuş
bense bir sek kadehe kalmışım
biliyormusun
hiç böyle olmamıştım
bir ateş yanıyor sanki bağrımda
sönmeye yüz tuttukça körükleniyor
boğazımda bir yumruk
öylesine orda düğümleniyor...

birşeyler söylesene be dostum
unut desene unutamayacağımı bilsende
git vur desende kıyamayacağımı bilsende
git öl desene yaşarken öldüğümü bilsende...

belki son içişimiz
belki de beni son görüşündür bu
artık duramam buralarda
onun yakınımda olduğunu
ama bir o kadar da uzak olduğunu bilmek
onu görmeden duramamaktır sebebi...

seninde başını ağrıttım ya
kendi derdin yetmezmiş gibi
kusuruma bakma dostum
boşver yarım kalsın kadehim
belki bir gün gelir yine dertleşir
işte o zaman bitiririz içkimizi

serkans