Birkaç kış sızıyor gidişinle sonbahara

Hasrete kurban olmuş yağlı urganlarla

Yağıyor bu kez yağmur sokağıma…

yok artık hiç bir hücremde çekirdek!

Üşüyorum, biraz mavi sürüyorum..;

Mavinin hangi renge gardiyan olduğunu

Mavinin hangi ses girdabına dönüştüğünü

Ve bu dönüşüm esnasında içimden kaç kez

Beklemeye söz verdiğimi söylemiyorum…

Üzülme,

Sevdanın lakabıyken adının yalın hali

Hangi nesne karşılayabilir ki boşluğunun çekim eklerini..,

Parçalanan gözlerimin tebessüm hayalini…

Şimdi hangi hücre salgılayabilir ki artık beni…



Tanrının yeryüzüne ettiği teklifim ben

O yüzden kuralsızım sevgili

Rüzgara geçer yüzüm

Toprağa geçer sözümün beyazı..,

Toprak da sana aç…

Ben yine hazanı suçluyorum kendimce

Merhem olmuyor sesime kelimeler

Sebep olmuyor sesime hicran…

Artı duramam ben bu hüzünle,

Elimde bu kelimelerle…

Zaten gideceksin sen de



Gitmeden yeni kelimeler bul bana

Sözümden hiç çıkmayacak…

Ardındaki boşluğun geçmeyen sızısıyla

Emzireyim koynumda…

Üzülme kederime

Biraz azot var beynimde elbette

Sen de gazsın benim kadar işte

Kendine dönük bütün özleyişler kadar

Gizli özneye has belirtili bir nesne olacak kalbin ellerimde

Üzülme böyle diyişime

Biraz karbon var elbette içimde

Sen de susun benim kadar işte…



Çok üzdüm bazen seni,yordum bazen

Hatta ürküttüm biliyorum

Ama kıskanmak ayıp değil seni

Çember ile daire arasındaki fark kadar

yani bir alan sahipliği meselesi

bir umut meselesi

ve hiç bir kelimenin, hiç bir anlamın

okuması yazması yokken

alalade bir yer çekiminde

avucumda beslediğim o kaypak düş gibi

kanar gibi, kanatır gibi

siyah ve beyazın arasındaki o sızıyı görür gibi

gitmeden öğrendim seni özlemeyi…





sen şimdi kapatsan da gözlerini

ben rengini biliyorum,

biliyorum ağzının kenarındaki o mavi duayı…

paralelden vazgeçip seri bağlanan kader

ve yalnız bu kaderin kaçınılmazlığı bağlıyor ellerimi

sustuğuma bakma

kalın puntolarla yazıyorum çünkü

gitmeden yüreğime kazığın hasretin suretini…





git ama unutma

sensin bu hükmü mühür gibi çeliğime kazıyan hakim

sensin bu mücadeleyi alevlendiren meşalenin feneri

benim için üzülme..,

tapınak ilan ediyorum giderken bana bıraktığın cehennemi ,

yer yüzündeki sensiz cennete!!!