16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1515
Okunma
Bir otağ kurmuşum ki yüreğinin katına
Geçip giden yıllara meydan okurcasına
Binmişim bu sevdanın hem de Burak atına
Gökyüzüne nakışla aşkı dokurcasına
Kanat çırpışındayım sevdalı martıların
Masmavi sesindeyim dev hırçın dalgaların
Sakladığı duyguyum gizemli halkaların
Özlemimi haykırıp arş’a çıkarcasına
Varlığın içimdeki en büyük heyecandır
Yokluğun deprem gibi ve yahut heyelandır
Sevdiğim ahu gözlüm mor dağlarda ceylandır
Neşeyle bozkırlarda koşup sekercesine
Kirpiğine dökülen yıldız kümelerinden
Saçlarına yansıyan ışık huzmelerinden
Sadece sevgi değil hatta kızmalarından
Mutluluğun sırrını alıp çekercesine
Görsem bir lahza seni inan tutulur nutkum
Deli sevdamsın benim hem aşkımsın hem tutkum
Seninle aydınlandı kapkaranlıktı ufkum
Hayatın zindanına lamba yakarcasına
Cemalinin ışığı güneşin doğuş hali
Ayın on dördü gibi gördüm sende hilali
Uzanırken sonsuza aşkın gizemli eli
Kor yangınlı yüreğe sular akarcasına
Bu gönül yangındadır özlemiyle vuslatın
Yağın ki ey bulutlar hasretleri ıslatın
Hüsranları götürüp bir dehlize kapatın
Çürüyüp gitsin orda hem de kokarcasına
Kök sarmaşık misali sarılırken kolların
Kırılmasın yaprağın eğilmesin dalların
Asırlardır dinlenen en güzel masalların
Bu aşkla büyüsünü yenip yıkarcasına…
Sen ezelim ebedim yarınımsın dün’ümsün
Bir ömrü sığdırdığım bir tek yaşam gün’ümsün
Varlığım servetimsin şöhretimsin ün’ümsün
Sol yanımda madalyam olup takarcasına
Zeki BEKAR