1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1213
Okunma

ayrılık aşkın mealidir...
ve bundan sonra başlar bütün ruhsal dolambaçlar,
her yüzde onu aramak kaygısı,
her şarkıda, her sokakta, her adımda
ona dair anılar canlandırması...
hiç kimse o değildir,
ve hiç kimse yarana merhem olamayacak kadar anti-biyotiktir..
herkese iyi gelmeyen penisilin iğnesi gibidir o bakındıkların!
test yapmadan her yüreğe enjekte edilemeyen cinsten yani..!
bıkarsın..
aldığın nefesten bile,
doymamış oksijen oranı az olan karbondioksitler solursun..
ne güneş ısıtır içini, ne mavi gökyüzü huzur verir artık,
istediği zaman istediği renge bürünemeyen
depresyon geçiren bir bukalemun olursun...
hayat ne verdiyse aşktan yana,
ve sen bu aşka ne kattıysan hayattan yana
külliyen bir yalana döner,hızlıca..
evinden kovulan bir kiracı misali,
acele kiralık yürekler ararsın etrafında,
acısını peşin ödeyeceğin depozit karşılığında!
gündüzü ayrı dert, gecesi ayrı
aklına gelmedik hatırası kalmaz yaşadığın zulmün!
geceler hep kış saati gibi,uzar da uzar,hep geri hep geri...
balkanlardan gelen soğuk hava dalgaları bile
söndüremez inan yüreğimde ki Etna’yı,
ve boşaltılır tüm civarında ki aşksal kasabalar,
aşkta ateş gibi evlat,düştüğü yeri yakar...
dedim ya, ayrılık; her aşkın türkçe mealidir!
inan ki bıktım artık;
her ayrılığın sonunda yürek yakan
benzinli aşk masallarından
bende anısı olmayan şarkılar dinliyorum şimdilerde,
ve lpg dönüşümlü kalpler kulübünde,
daha az yakar hale dönüştürüyorum
bu aşkın üstüne döktüğün kurşunsuz benzinleri
ve kalbime attığın molotof kokteylerini....
Muhammed taha - 29 kasım / 11 ARALIK 08 - BURSA