Azık hazırladım meçhul menzile
Acep nere gider kervanım benim
Huddemim de gitmiş şimdi kim bile
Acep nere gider kervanım benim

Hadi düş önüme ey mihmandarım
Girdap içindeyim senden medarım
Tanınmaz haldeyim soldu didarım
Acep nere gider kervanım benim

Ayrıldım canandan olmuşum heder
Perişan haldeyim sensiz derbeder
Gül bahçeme doldu acı bir keder
Acep nere gider kervanım benim

Meğer ki yoldaşım imiş o kuran
Uyar isen ona kalbine iman
Hıfzeyle tatbik et geçmeden zaman
Acep nere gider kervanım benim

Sessizce limandan kalkar bir gemi
Zamanın da vardı onun da demi
Bu dünya yalanmış öyle değil mi?
Acep nere gider kervanım benim

Canım kurban olsun mert oğlu merde
Hani malın mülkün cananın nerde
Sıcaktır yerleri sen soğuk yerde
Acep nere gider kervanım benim

Kaçınılmaz bir son kapıyı çalar
Kapıdan kovarsın bacadan dalar
Yavaş yavaş olur boğazın yalar
Acep nere gider kervanım benim

Kişiyle Azrail kalır baş başa
İster bir kelebek ister Nuh yaşa
Ölümden kurtuluş olmazmış hâşâ
Acep nere gider kervanım benim

Anamızdan üryan dünyaya geldik
Gam-u keder tasa başka ne bildik
Kaç senelik ömrü bir kalem sildik
Acep nere gider kervanım benim

Ozan Ali boşa salladı kürek
Od için de yaktı köz ile yürek
Nişane belirdi ne yana sürek
Acep nere gider kervanım benim