Son dansında kırıldı ömrü ayakkabıların,
Düşe kalka resmedildi zılgıtlar,
Karanlık yığıldı önüme cansız,
Ben onda değil, o bende!
İçine giremediği aydınlıkta vuruldu katran kalbi,
Hodri meydan,
Benden er çık, öpeyim alnından,
Selam sal sabahlarına,
Gece varana dek yastığında bana,
Yelken aç, vur yolunu benden uzağa,
Kurtuluş görünen her çarka,
Evvelden çakmıştır varlığım imza....


Bedenimdeyken nefesin,
Dokunuşunda her santimine,
Sana iç çekişim; göğsünde diriliş emrim…
Günahkar sayıldığım dünya,
Gözlerinden çok uzakta...


Yorma!!!
Yaşlı ekmeğim, tuzum,
Ahım , ayazım, servetim, yasım,
Mecbur değil el ele,
Katlanma ucuz gelen tellere,
Farzet ki yekpare gönlüm,
Kayırma yine de,
Adına vuslat denir,
Ölüm!!!
Lügatım tersten sayar,
Ödül büyük!


Gel say ki; sattı baharın, tacın,
Köprülerden al, yıka, as, kurut,
Say ki kirli bir nehir şahlandı güneş boyu teninde,
Kirlenmişse, kirliyse gönlüm;
Bilinen olsun,görünen ve duyulan!!!
Temiz de fayda salmaz acına,
İçindekini gör!!!
Ne olduğuna bak bir!!!
Ben değil sen!!!
Beni değil seni!!!
Adımı öğren,
Bilmesen de, adım(n)ı öğren…


Şimdilik !!!
Saklanmam !!!
Yazmaz kitabımda,
Kurutulmuş mutluluklar, kahır denen sabırlar,
Yaşamayan tek ömür bende!!!
Yokluk olmaz ahretimde,
Dar ağacı değil ki kaydığım derya,
İsim, imza…
Sabah, akşam,
Gidiyorum!!!
Zayıf, çirkin cümle,
Tek mi nefes aldım, güldüm, ağladım,
Yanlışa zarf yok, yazık günah,
Heves kalmasın adımdan kimsenin kursağında,
Kurşunlar sayılırken harf harf yüreklere,
Tebessüm yayılır dudaklarımdan düşman öfkesine,
E ben ne edeyim aklını satan tribün ehline…