1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1603
Okunma

Ha’di,
yapsanıza bana da aynısından!
-düşünce, elimden tutan
-basınca düşlerime, karabasan,
Yarınlarıma umut versenize!
Hani;
-herşeyin çaresini bulmuştunuz?
-kopsaydı elim kolum, yenisini yapardınız,
-yapay insanlar, kendi giden makineler,
Boşverin bunları siz, sâdede gelin;
-hangi oyuncağınız beni sevebilir?
Ey zamâne yüreği, zavallı adam, biçare;
-birgün göçüp gitse şu anan - baban,
-inan, beş dakkada verirler hemen,
-sıfır kilometresinden bir tane, fabrikasyon,
Mekanik seslere saygı duymak da töreden,
Çocuksa, aşına su katılmamışından,
-istediğin sayıda emrine amâde,
-hepsi de seni ’baba’ beller.
Birşey kaldı yapmadıkları;
-belki de alıp satmadıkları yegâne şey!
Takmadıkları hiç, solu paslı kafese
-’kerem’ gibi ’aslı’ diyen;
-kalbi saf, çipi seven
-hangi makine, dağları delebilir?
Acısa yüreğin;
-var mı ki ilacı; merhemi, şurubu?
-Lokman Hekimi; tamir edici
Sevda komasına girsen,
-makineler sayıklar,
Eli kolu bağlı bekler hep,
-şu doktor amcalar.
Hiç, sevenini gördünüz mü siz?
Elbette yapamadılar henüz;
-yüreğinde sevda atanını,
Bir makine ’aşığım’ dese,
-yalanını nasıl yakalardınız?
Yalvarsa ’sizin için ölürüm’ diye,
-ne kadar üzülürdünüz?
Nitekim diyecektir sonunda;
’Ben makine değilim! ’
’Ben makine değilim! ’
Yüreğine nasıl inanacaktınız?
M.S. 2028
25.11.2008-2011