21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3110
Okunma

bir sabah güneş uyandırdığında beni
unutup gideceğim bütün şiirleri
uzak bir sahile taşınacak gözlerim
eski hüzünler sararırken fotoğraflarda
yeni bir umuda yoldaş olup
koşabildiğim kadar gelincikli patikada
yüzebildiğimce mavi denize açılacak ruhum...
saçlarımda kalan karmaşaları söküp
avuçlarımdaki aynaya bakıyorum
ahşap evin bahçesinde akşam sefaları
sarmaşıklara dolanan şiirler
patlayan tohumlar imge açıyor
göğsümdeki karanlığı ağartıyor güneş
yüzüm ilkbahar a/ı/şığı
kuş tüyü bir rüya bu uçtuğum
neşe kanat çırpıyor durmadan
alabildiğine bir gökyüzü
bulutlara değiyor başım
denizi öpüyor dudaklarım
hiç yorulmuyorum.
dilimde bir çocukluk şarkısıyla
su dansına başlıyorum
sektiğim taşlara bırakıyorum acıları
gözlerimi bağışlayıp su perisine
en derinine akıyorum göllerin
yosunlanıyor saçlarım
nilüferler çağırıyor
göğsüme takıyorum en beyazını
alışık olmadığım bir ferahlık bu
su damlası oluşum
yağmur kuşları geçiyor havada
rüzgâr takmış göğsüne duygulu bir şarkı
sesimle savruluyor zaman
ay usulca yansıyor damlalara
seninle menevişleniyor yüzüm.
gözlerimi aralıyorum
şöminesinde sevda yanıyor
duman duman tütüyor bacasında aşk
ısınıyor içimdeki dizeler
ve deniz oluyor kadehimdeki içki
dalgalanıyor başım
sallanıyor bedenim
ruhum ellerine dokunuyor
uzak sahilin bir yerinde gülümsüyorsun
uzansam tutuyorum
ne güzel
sevmek dalgalarla seni...
düşlerinle yürüdüğün yoldur hayat
dilediğin kadardır mutluluk
ve ertelenmez mevsimler
yılların kapısını yüreğinle aralar
seninle geçer eşiğinden...
rüya evinde konuktum bu gece; geceye yıldız asarken şiirleri avuçladım
sensin diye...