1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
29
Okunma
Bir söz ki ağızdan çıkmadan evvel,
Zihnin dehlizinde tartılmalıdır.
Ham düşünce dile düşerse engel,
Sabrın potasında eritilmelidir.
Düşün taşın, sonra bildir halini,
Boşa harcama o tatlı dilini.
Bakma öyle her esen yele hemen ki
Duyduğun her haberi gerçek sanma.
Akıl pusuladır, şaşma o yoldan,
Kof gürültülerin narında yanma.
Önce bir dinle, tart kendini durma,
Hakikat gizlidir bin bir biçimde.
Dostun meclisinde kelam ederken,
Kırma kimsenin ince dalını bükerken.
"Ben bilirim" deyip önden giderken,
Unutma dünyanın fani halini.
Düşün taşın, sonra bildir sözünü,
Kurutma sevginin yeşil özünü.
Taş yerinde ağır, söz vaktinde has günü,
Lüzumsuz konuşmak ruha verir pas.
Öfke geldiğinde susmayı öğren,
Sükûtun içinde saklıdır kıyas bilen
Düşünce bir tohum, eylemin kökünden,
Yanlış söz sırtında ki en ağır yüküdür.
Eskiler demiş ki: "Bin ölç, bir biç,"
Pişmanlık zehrini eylemini hiç.
Gönül bir saraydır, kapısı edep iç,
Edepli olandan ayrılmaz bir güç.
Düşün taşın, öyle bildir fikrini,
Ziyan etme ömrün zengin zikrini.
Karanlık gecede yıldız seçilir mi,
Deme sabırla menzile rahat geçilir.
Söz gümüşse eğer, sükût altındır,
Ancak hikmet ile kapı açılır.
Düşünmek derinlik, taşınmak emektir,
İnsana yakışan dürüstçe sevmek.
Söylediğin her laf senden bir izdir,
Bazen bir deryadır, bazen bir gizdir.
Yarın huzurunda mahcup olmamaktır,
Bugünden kendine en güzel sözdür.
Düşün taşın, sonra bildir özünü,
Aydınlık eyle her iki gözünü.
5.0
100% (4)