2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
46
Okunma
Gecenin bir yarısıydı,
Saatin kaçı gösterdiğini bilmiyorum
Bir rüya gördüm;
Annem baktı bana…
Öyle bakışılır gibi değil,
bir insanın içine doğar gibi baktı.
Sanki yıllardır sustuğum her şey
gözlerimin arkasında birikmişti de
o tek bakışla ortaya döküldü.
Gülümsedi.
Ama bu, mutlu bir gülümseme değildi.
Bu, “ben seni biliyorum” gülümsemesiydi.
“Ne oldu?” dedim.
Sesim sağlamdı ama
içimde bir yer çökmüştü.
“Sen,” dedi,
“iki hayat yaşıyorsun evladım.
Birinde her şey yolundaymış gibi duruyorsun,
diğerinde kalbin
kimse duymasın diye sessizce ağlıyor.”
İşte orada
boğazım düğümlendi.
Çünkü insanın en çok sakladığı yer
annesinin bildiği yerdir.
Ben gündüzleri tamamım anne.
Sözüm yerinde,
adım ayakta,
yüzüm gülüyor.
Kimseye yük değilim.
Herkese yetiyorum.
Ama geceleri…
Geceleri içimde
her şey eksik.
Bir cümle yarım,
bir dua boğazımda,
bir umut kapının önünde bekliyor.
Ben güçlü değilim anne.
Sadece
dağılmam gereken yerde
kendimi topladım.
Çok sustum.
Kırıldım,
belli etmedim.
Sevildim sandım,
yanıldım.
Gittiler,
arkalarından bakmadım.
Ama içimde bir şey kaldı anne.
Ne adı var,
ne tarifi.
Sadece ağır.
İnsan bazen
“iyiyim” dedikçe
bir parçasını kaybediyor.
Ben çok “iyiyim” dedim.
Kimse bilmedi.
Çünkü ben anlatmadım.
Çünkü ben acımı
yük saydım.
İçimde hâlâ bir çocuk var,
susarak büyümüş.
Bir adam var,
herkese güçlü görünmekten yorulmuş.
Bir kalp var,
hala inanmak istiyor ama
incinmekten korkuyor.
Annem sustu.
Bazı anneler konuşmaz,
dua eder.
Ve bazı dualar
insanın omzuna
sessizce dokunur.
Gözlerim doldu.
Ama ağlamadım.
Çünkü ben ağlamayı bile
kimseye göstermeden öğrendim.
Sonra anladım anne;
insanı hayatta tutan şey
anlaşılmak değilmiş her zaman…
Bazen sadece
bir kişinin bilmesi yetiyormuş.
Sen bildin.
Kimseye söylemedin.
Ama bildin.
İşte bu yüzden
iki hayat arasında kaybolmadım.
Çünkü biri
beni gerçekten gördü.
Kadir TURGUT
5.0
100% (3)