0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
21
Okunma
Bir Gün Daha
Bir gün daha geçiyor içimden,
takvim yaprakları değil
ben eksiliyorum.
Saatler ağır,
akşamlar erken geliyor artık
gençliğimin yanına.
Gülüyorum bazen,
ayna inanıyor mu bilmiyorum.
Çünkü insan
en çok kendine yalan söyler
yaşadım derken.
Yüreğimde yanık bir yer var,
adı konmamış bir korku gibi.
Ne ölümden söz ediyorum açıkça
ne de yaşamaktan vazgeçiyorum.
Ama biliyorum:
Her sabah biraz daha
sonraya benziyor.
Sevdiklerim var,
adlarını sayınca içim ısınıyor,
sonra bir rüzgâr esiyor
ve hepsi bir hatıra gibi
yerine oturuyor.
İnsan
en çok hatıralara üşüyor.
Gençlik…
Hızla geçen bir trenmiş meğer,
el sallamayı bile unutturacak kadar hızlı.
İndiğim peronda
aynı ben yok artık.
Omuzlarımda zaman,
cebimde suskunluk var.
Ve ölüm…
Bir tehdit değil,
bir davet gibi duruyor uzakta.
Ne acelem var
ne inkârım.
Sadece
bir gün daha istemek
ayıp mı diye soruyorum kendime.
Eğer bir şey dileyebileceksem,
çok değil:
Giderken ardımda
yarım kalmış bir sevgi
ve yakılmamış bir kalp bırakmak isterim.
Çünkü yaşamak dediğin,
yanarak eksilmekse eğer,
ben
bu ateşi
onuruyla taşıdım
demek isterim.
5.0
100% (1)