5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1273
Okunma
Yaşam;
Başıma kara belam
Ne o beni tükürebiliyor, ne de ben onu.
Sevdiğimizde oluyor birbirimizi,
Leyli zamanlarda.
Tam cayacak oluyorum
Yosma, makas alıyor
Az sonra tokat atacağı yanağımdan.
Sırtımı ona dönmüşken etti ihanetlerin en arsızını
Erkekliğim değil ama hep çelebiliğim tuttu.
Hiç edepsizlik etmedim edebiyatın dışında
Ama iyi sövdüm, harf harf küfrettim mısralarımda
Bitirimler okusa hayıflanırdı.
Yosma dedik
İş biliyor, gönül alıyor,
Bende çabuk kanıyorum aslında.
Tam ağzımdan tükürecekken MKE yapımı bir kurşunla
En incesinden ve de usulundan bir yağmur yağıyor
Canım öyle bir rakı çekiyor ki...
Yuttuğum tükürük taş oluyor kursağımda.
Bilirim onun işidir.
Halımdaki sigara yanığı kadar önemsemiyorum
Ta ki, bir sevda kulağımda taksim geçene kadar
Aman diyorum,
Mahşere kadar tacım, tahtım ol diyorum,
Ya duymazdan geliyor ya da dudak büküyor.
İnkâra tenezzül ayarımı düşürür.
Uçkuru gevşek gecelerde,
Birde bol alkollü dost muhabbetlerinde.
Kabulüm, anasını çok sattım,
Sızmaya yakın fütursuz kahkahalarla.
Dedim ya sevdim de onu
En çokta sevinç hüznü kovalarken.
Ey yaşam!
Yosmam
Sultanım
Belam
Kıyamadığım
Hakikatsen nakkaşım,
Sabrım Eyyüp’ten, beklerim.
Oyunsan!
Zorum
Zarlar fincandan atılsın bu kez.
İp ya da kurşun,
Bahta hesap sorulmaz.
Tekmeler ya da çekerim.