0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
22
Okunma

Sigaramı yakıyorum, dumanı tavana değil, içime üflüyorum.
Doktorlar aklımı, dostlar kalbimi, annem ömrümü uyarıyor ama sen…
Sen hiçbir uyarıya benzemiyorsun.
Sen, yaklaştıkça iyileşmeyen bir yara gibi;
sigara gibi, bilerek zararlı ama vazgeçmesi zor.
Her nefeste biraz daha eksiliyorum.
Kül tablasında biriken izmaritler,
birlikte yaşayamadığımız günlerin kısa ömürlü özetleri sanki.
Her biri yarım kalmış bir cümle,
her biri “belki” ile başlayan ama “keşke” ile biten.
Sigaramın ateşi dudaklarımı yakarken,
senin sessizliğin içimi yakıyor.
Duman gözümü yaşartıyor,
ama asıl gözümü dolduran,
adını anmadan taşıdığım yokluğun.
Biliyor musun, sigara adil bir şey aslında.
Ne vereceğini baştan söylüyor insana:
Ömründen alırım diyor.
Sen öyle yapmadın.
Sen umut verdin, sonra sustun.
İnsan umudunu kaybedince,
akciğerini kaybetmekten daha çok acıyor.
Gece uzun, pencere aralık.
Sokak lambası titrek;
tıpkı içimdeki direnç gibi.
Bir dal daha yakıyorum,
çünkü sen gelmiyorsun.
Gelmediğin her gece,
sigara biraz daha haklı çıkıyor.
Kendime kızıyorum bazen.
“Bırak artık” diyorum,
hem sigarayı hem seni.
Ama bazı alışkanlıklar mantıkla bitmiyor.
Bazı vedalar iradeyle olmuyor.
İnsan bazen,
zarar verdiğini bile bile tutunuyor;
çünkü başka tutunacak dalı kalmamış oluyor.
Sen gittiğinden beri
sigara bana seni anlatıyor.
Dumanın dağılışı,
sesinin uzaklaşması gibi.
Külün düşüşü,
gözlerimde kalan son bakışın gibi.
Her şey geçici ama acı kalıcı.
Bir gün sigarayı bırakacağım belki.
Biliyorum, herkes gibi söylüyorum bunu.
Ama seni…
Seni bırakmak daha zor.
Çünkü sigara sadece bedeni öldürüyor,
sen içimdeki en diri yeri susturdun.
Yine de kızmıyorum sana.
İnsan bazen gitmek zorunda kalır.
Ama bil ki,
her yaktığım sigarada
bir parça seni söndürüyorum içimde.
Olmuyor belki,
ama deniyorum.
Duman dağılıyor, gece bitiyor.
Sigara sönüyor, sen hâlâ yoksun.
Demek ki bazı şeyler
sönünce geçmiyor.
Bazı alışkanlıklar gibi,
bazı aşklar da
insanın içinde yanmaya devam ediyor.