22
Yorum
25
Beğeni
4,8
Puan
205
Okunma
Az önce düştü haber…
Bir sessizlik çöktü eve,
sanki güne bulut çökmüş gibi,
içimizi üşüten bir Aralık sabahı gibi.
Mustafa amca da ölmüş…
Allah rahmetiyle muamele etsin.
Ne çektin be Mustafa amca,
ne yükler taşıdın da
kimse bilmedi içinin ağrılarını…
Rabbim çektiklerini günahlarına kefaret yazsın.
Önce babamı uğurladık,
sonra sen…
Hayat böyle işte,
sırayla gidiyor yolcular,
ama bizim omuzlarımız
hiçbir gidişe alışamıyor Mustafa amca…
Senin gidişin
bir başka vurdu içimize.
Ne güzel insandın…
Gençliğimin cıvıl cıvıl günlerinde
sesini duymak bile huzurdu.
Güler yüzlü, sözü ağır,
eli merhametli bir komşuydun.
Babama her aradığında
sanki evimiz ferahlardı.
Ne güzel gelirdin,
ne güzel sorardın hâl hatır…
Şimdi sen de gittin.
Yakışmadı demem,
ölüm hepimize yazılmış bir kader.
Ama nedense
senin gidişin başka bir boşluk bıraktı içimde,
eski günlerden kalma bir sızı gibi
oturup kaldı yüreğimin tam orta yerine.
Bugün cuma…
Bugün müslümanların bayramı.
Ne güzel bir günde gittin sen.
Demek ki Rabbim seni böyle istedi,
böyle çağırdı huzuruna.
Allah’ım,
Mustafa amcaya rahmet eyle,
çektiği sıkıntıları günahlarına kefaret kıl,
mekânını cennet, derecesini âlî eyle.
Ve bugün…
Aralık soğuğunun ortasında
bir yaprak daha düştü hayattan.
Bir eksilme daha yaşandı içimizde,
sessiz, ağır, derinden…
Mustafa amca da öldü…
Ve bu Aralık günü,
kar gibi çöktü içimize hüznü.
ALİ RIZA COŞKUN
5.0
91% (20)
4.0
5% (1)
1.0
5% (1)