3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
82
Okunma
Senle iki yolcu gibiydik…
Aynı patikadan yürür gibi görünsek de
Meğer herkes kendi yolunu çoktan seçmiş,
Kaderimizin haritası çoktan çizilmiş,
Biz sadece geciken bir vedanın gölgesinde ısınmışız.
Sen heybene geleceğini koydun,
Planlarını, umutlarını, kendi doğrularını…
Benim payıma ise
Gamdan, kederden örülmüş bir sessizlik,
Bir iki metre beyaz bezden kalmış kefenlik bir yalnızlık düştü.
Sen kendini yarına hazırlarken,
Ben dünde kaybettiğim yanlarımı toplamaya uğraştım.
Sen gün doğumlarına baktın,
Ben gecenin içindeki çöküşlere tutundum.
Sen yürüdükçe hafifledin,
Ben sustukça ağırlaştım.
Ve şimdi gidiyorum…
Elimdekilerle, aldıklarımla,
Benden çalınan her nefesi cebime sıkıştırıp gidiyorum.
Gönlümün kırık yerlerini
Kimseye belli etmeden, sessizce,
Bir yolcu gibi, gurbet gibi, giden gibi…
Eğer sen bıraktıklarınla mutluysan,
Ben buna da razıyım.
Belki her insan bir gün
Kendi yüküne âşık olur,
Belki herkes gideni suçlar,
Ama kalanlar da hep eksik kalır.
Ben eksiliyorum…
Her adımımda biraz daha,
Her susuşumda biraz daha,
Sanki bir rüzgâr içimi söküp götürüyor.
Sen bilir misin?
Bazı vedalar “hoşça kal” diye edilmez;
Bazı vedalar,
İnsan kendine bile söyleyemeden
Bir yangın gibi içten içe olur.
Bizimkisi de öyleydi işte…
Ne bağırabildik, ne sarılabildik,
Ne de aynı yöne bakabildik.
Bir yol ikiye ayrıldı
Ve sen kendi yolunun sabahına döndün,
Ben kendi gecemin karanlığına.
Yine de…
Bir gün rüzgârın uğultusunda
Adımı duyarsan şaşırma,
Çünkü gidenin izi silinmez,
Hele kalpten geçen yol
Hiçbir haritada kaybolmaz.
Ben gidiyorum…
Aldıklarımla, eksiklerimle, yenilgilerimle,
Sen bıraktıklarınla mutluysan,
Ben de kaderin bu sessiz kararına
Başımı eğip geçiyorum.
Ama bil ki;
Her yolun sonunda bir hesap var,
Ve her hesapta bir sitem.
Ben sitemimi içime gömüyorum,
Sen mutluluğunu göğe salıyorsun.
İki yolcu gibiydik…
Şimdi biri gidiyor, biri kalıyor.
Ve ayrılıklar daima
Kalanın yüreğinde ağır,
Gidenin omzunda hafif duruyor…
Kadir TURGUT
5.0
100% (4)