0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
178
Okunma

Bir yanın Nemrut Dağı’nda Kommagene’dir,
Bir yanın Sümmer’in, Mısır’ın gizemidir.
Cendere Köprüsü’nden akıp gelen bir nehirdir,
Gönlümüzde coşkun sular, Adıyaman’ım.
Samsat’ın bereketiyle yoğrulmuş topraklar,
Yedi pınarından içen her cana can katarlar.
Hısn-ı Mansur’dan uzanan tarihi yollar,
Kültür ve medeniyet yurdu, Adıyaman’ım.
Gönül bağlarında demlenmiş bir kahve tadı,
Her taşında gizlidir bir velinin adı.
Tütüyor dumanda, sevda çorbasının katı,
Dertlere derman olan, canım Adıyaman’ım.
Karakuş Tepesi’nde anaların gölgesi,
Tokluca’dan yankılanır asırların belgesi.
Pirin’in ovasında yeşerir hayat sesi,
Her köşen bir destandır, ulu Adıyaman’ım.
Besni üzümü ile tatlanır her sofra,
Çiğköfte’n nam salmıştır, doyulmaz o ziyafete.
Güneşin ilk ışığı değer, dağların zirvesine,
Lezzetlerin diyarı, güzel Adıyaman’ım.
Gerger’den Kahta’ya uzanan hudutlarda,
Bin bir çeşit çiçek açar tüm yamaçlarda.
Gezginler hayran kalır o derin uçurumlarda,
Doğanın cömertliğiyle bezenmiş Adıyaman’ım.
Gök kubbede parlayan yıldızlar şahittir,
Bu toprağın her zerresi tarihe kayıttır.
Ecdadın mirasıdır, gönüllere kayıttır,
Maziden geleceğe köprü, Adıyaman’ım.
Menzil’in huzuru yayılır tüm illere,
İnanç kapısıdır, rehber olur gönüllere.
Yoksula, düşküne açılan cömert ellere,
İrfan ocağıdır sen, aziz Adıyaman’ım.
Harman zamanında bir başak tanesi gibisin,
Zor günde kenetlenen bir milletin sesisin.
Herkesi kucaklayan o bereketli nefesin,
Bağrı yanık, yiğitler yurdu, Adıyaman’ım.
Selam olsun sana, dağınla, ovanla, suyunla,
Her mevsim bir başka güzel, her zaman coşkunla.
Adın anıldıkça kalpler doluyor gururunla,
Tarihe sığmayan aşkım, benim Adıyaman’ım.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)