1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
73
Okunma
Yerde izi kalmış, gökte iskeleti,
Bir yığın demirden hüzün nöbeti.
Dört yanım duvar, ruhum bir telaşlı,
Bir tuğlası eksik, ne zaman kavuşur taş?
Kapısı var sanma, açılmaz bir sır,
Penceresi baktığı yeri görmez, kör.
Çimentodan değil, sabırdan harcı,
Her rüzgâr uğrar, sorar: "Nerede sancı?"
O boşluk ki, ne zemheri dinler ne yaz,
Ne kapar kendini, ne de bir sırrı ifşa eder az.
Oradan sızar içeri ayazın eli dinlemez
Oradan firar eder umudum dev misali çöl rüzgarı.
Bilirim, her bina bir noksanla doğar,
Ancak bu ev, hep o deliği kovar.
Ne zaman bitecek bu sessiz bekleyiş zarar,
İnsan da böyledir, içte bir eksiklik var.
Yine de durur, yıkılmaz, ayakta kalır,
Çünkü bilir ki, her şey tamamlanır.
Belki de o eksik tuğla, nefes almaktır,
Hayat dediğin, yarım kalmış bir sanattır.
Eksik birtuğla gibi.
5.0
100% (1)