2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
133
Okunma
Yine aylardan kasım
Rüzgar ağaç kovuğunda ıslık çalıyor
İpliği kesik şarkılara eşlik ediyor
Benim benden esirgediğim ışığım.
Şaraplar felaketçe terazi
Bağ bozumunda çizmelerim uygun adım
Ustalığımsa hem izafi hem farazi
Aşk eğer bir çekirdek tanesiyse
Kasım neden kapıları yumrukluyor
Sevgi deri değiştirmeden dünya yıkılsın
Lehçesini kiralamasın artık cennet
Cehennemse layığıyla sevişsin
Tanrım orta baharı neden yaratmadın da
Doğum ve ölümün cetvelinde
Bizi bize bırakıp kasımı yarattın
Çığdır bu çığdır; kimine kar kimine kum
Çıldır çıldır dur; kimine su kimine çöl
Ah yollarca sivrilen kafiyeli kaldırımlar
Sizlere şarap ikram edeyim de bağırın :
Bizde bu dünyanın bağrındayız, bizde!
Üstünüzden geçen kauçuk tabanlar irkilsin.
Rüzgar dursun, ağaç kovuğu doysun
Işığım şu karanlık kaldırımlara vursun
Kasımsa bi zahmet artık
silkelensin kendine gelsin.