0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
111
Okunma
Kar taneleri düşüyor gecenin avuçlarından,
Her biri rüzgârın çizdiği yolda usulca savrulur.
Bir beyazlık iner göğe, bir sessizlik çöker içime,
Huşu, kalbimin en derin yerine doğru yürür.
Rüzgâr, karla yağmur arasında bir sır taşır,
Ne damla olur yere iner, ne tamamen uçar gider.
Gök, iki hâl arasında titreyen bir nefes gibidir,
Ben de o nefeste kaybolmuş bir yolcu belki de.
Yağmurun sesi toprağa vurur, karın sessizliği göğe,
İkisi arasında örülür zamanı unutturan bir perde.
Huşu dolar ruhuma; neyin başlangıcı, neyin bitişi
Belli değildir artık—sadece hissederim derinden.
Ve bilirim ki kar, rüzgâr, yağmur ve huşu
İnsana bir anlığına bile olsa aynı şeyi fısıldar:
Evren büyük, biz küçük; ama kalbin taşıdığı ışık
Bazen bir kar tanesi kadar saf, bir yağmur damlası kadar gerçek…
meyra
5.0
100% (2)