-bu yazı ve sözde şarkı, hislerimin makul bir zemine inşa edilmesi üzerine, beynimi tahrip eder vaziyette ortaya çıkmıştır.-

(dökülmemesi gereken bütün sıvıları bazı nesnelerin üzerine döktüm, eşyaları kırdım, şarteller attı karanlıkta kaldım, garip sesler duydum çok korktum ve ben evrenden gelen ’o yazıyı ve şarkıyı yazma’ mesajlarına kulak asmadım)

-mutlu olmak üzerine birkaç deneme-

1.) anneme peygamber olduğumu söyledim, kurban olayım saçmalama dedi
2.) sevdiğim şeylere ara verdim, sevmediğim her şeyi inatla deniyorum
3.) güzel kitaplar okuyorum, diziler izliyor ve şarkılar dinliyorum bunlar ne anlama geliyor bilmiyorum
4.) eve marul aldım bozulmasını bekledim, bozulmadı. Bozulsaydı marulum çok bozuk diye birkaç mizah malzemesi yapacaktım.
5.) elmayı sevmiyorum fakat sevmek için ikna edilebilirim.
6.) sana baktıktan sonra seksen günde seksi alem
7.) ben galiba mutluyum, şimdi ne bok yiyecem?

-mutsuz olmak üzerine-

mevcut olan ruh halinin mutlu olması hasebiyle akla yatkın hiçbir kelime gelmemektedir.

-talihsiz olmak üzerine-

1.) uzun hendek savaşçısının yirmi günlük savaşının son saatlerinde ölmesi
2.) yılanın bir adamı iki defa aynı yerinden ısırması vizyonsuzluğu
3.) sabreden dervişin başka hiçbir özelliğinin olmayışı
4.) Dünyadaki mevcudiyetimi muhafaza eylemek (osman|ca|lıca)

-sözde şarkı-

şartlar elverişliydi ve dünya yaratıldı
üzerimizdeki kabuğu diktiler yara atıldı
özlemek bireyseldir, sevişmek kitlesel imha
içimize çöreklenmiş bilgisiz bir âmâ

ben eskiden kendimden bile çoktum
görmediler, bilmediler, ötelediler
bazı tarihlerde bir vardım bir yoktum
bütün musibetleri ’o’ yaptı dediler

yüreğimi gör, tuzunu bas, beni dönüştür
beni çarp, beni çıkar, beni bölüştür
gözlerinin feri için elalemle dövüştür
bu yanmak değil, resmi bir sönüştür

evrenin içinde duru bir ses
bana ait olmanın en güzel caddesi
ruhum bana ayna, canım sana kurak
urgan boynumda modern bir kravat