utançla, kavgayla büyüyen çocukluğuma ve ne olduysa oldu dediğim gençliğime anız merasimi*

coğrafyanın her yanına saçılmış iğrenç fikirleriz
maddesel olaraktan, aradığımızı bularaktan tanrının kınına sıkışıp kaldık
sonsuzluğa koşarken kırıldı dişlerimiz, yoksunluk buhranında kurudu dillerimiz
sizin olanı, hiç incitmeden seviniz, değininiz

sırtımdan düşmüyor anlamanın cesedi
kamburumuz fiyakalıdır abiler gelin de basın
kalk diyor biri ’ölmüyorsun’ uyumanın derinliğini çözüyorsun
beklemek.. sahnenin ışığı sönene kadar beklemek
hata yapmak; doğru bir yanılgıdır
öfkeleri palazlandıkça palazlanıyor tanrı taklitçilerinin
sığmıyor hiçbir kalıba inanç putları
ibrahimden bu yana, balta, raskolnikovla anılır
kimi şer, kimi yer, bizi rızık olarak zenginlere ver

ben kendime açtığım derin yara olarak kaldım
aklım başımdan yoksun, ruhum bedenime göre x
anksiyetemi okşadım, besledim, yürüttüm
alemlere beni entegre eden, beni alemlere alet eden ve beni adem
üstümde taşıdığım çocukluk cevşeninden
yalancı şeyhlerin duygusal müritlerinden
bir kinden, eks sevgiden, nötr ilgiden
hamurum çamura bulanmış bir kere hiçbir havvaya yetmez

sevgili orospum hayat müdahaleni değerli buluyorum
ağzından dökülen yabancı dillerin hiçbir avrupa ülkesinde karşılığı yok, bilmeni istedim

nemfomanyak muhafazakarlar
riyakâr müttakiler
küçük çaplı kalp krizleri, büyük çapta saf kerizleri
yoksa bir denklik, savaşmak; sevişmek gibidir
dibi görmeden gördüklerimiz, elimizi silahımıza götürmekten başka ne etti
amel defteri, ciltli, bakıma muhtaç, ya kareli ya da düz çizgili
stabil, standart, monoton, tekdüze, yeknesak ne dersen o
sevişmek, sikişmek, özrümü makul görün ama tek pozisyona tıkışmak, birkaç kişinin bize dayattığı konvansiyonel şovdur
hevesimize kayyumlar, nefsimize devlet demiryolları
vergisi kaçak ve fakat ispata muhtaç

diyebilirim ki;
biz, büyük biraderin var olma nedeniyiz
yok olsak belki, tok olsak anca gülebiliriz