0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
44
Okunma

Sen hayatıma girdiğinden beri, takvimin sayfaları bile daha parlak bir mürekkeple yazılmış gibi. Artık sabah uyandığımda, gözlerimi açmak için bir neden aramıyorum; sen, o nedenin ta kendisisin. Gökyüzü gri olsa bile, benim için hep turuncu bir şafak söküyor.
Sana aşık olmak, dünyayı yeniden keşfetmek gibiydi. Önceden sadece bir yol olan kaldırım, şimdi seninle el ele yürüdüğümüz maceralı bir patika. Daha önce sadece bir ses olan kahkaham, şimdi senin neşene karışıp göklere yükselen bir melodi. Her şeyi yeniden adlandırdın; sıradanlık diye bir kelime artık sözlüğümde yok.
Bizim aramızdaki bu bağ, büyük sözlere ihtiyaç duymuyor. Bazen, oturup saatlerce konuşmasak bile, aramızdaki o sessiz anlaşma, binlerce cümlenin kuramayacağı bir köprü kuruyor. Gözlerime bakışındaki o küçük ışıltı, "İyiyim," demenin en samimi yolu.
Sen, hayatın bana sunduğu en büyük ve en tatlı şaşkınlıksın. Tıpkı kışın ortasında açan inatçı bir çiçek gibi. Her gün yeniden çiçek açıyorsun ve ben, o çiçeğin kokusunu içime çekmekten asla yorulmuyorum. Seninle kurduğumuz bu küçük, telaşsız dünya; işte benim sığınağım, işte benim sonsuz yazım. Ve bu hikâyenin her satırını, seninle birlikte yazmaya devam edeceğim.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)