Giyerdi pitikare , ekose...
Gömleği. pitikare , eteği...ekose
Geniş gözlüklerinde havalı zeytuniydi
Kahverengi , yeşil karışıktı badem gözleri...
Bazen bal rengine dönerdi ela gözleri...
Yüzyıllardan ansızın kopup gelen bir esmer...
Güzeli...
Topuklu ayakkabılarında dardı eteği...
Eski mahalleden geçerken duyulur sesi
Uykuları kaçırırdı...bu ayak sesleri
İşveli ve cilveli...
Dar eteğinde havalanırdı bakışları...
Güzel ve akıcı bir yılan gibiydi oynarken bedeni...

Gözleri davetkar, cüretkar bakardı Leonardo usta..
Floransa’nın sokaklarında gördüğün güzel kadın hera..
Bu sevdiğim güzele mı benziyordu yoksa...
Yüreğini delen...aşk iksiri miydi...MONA LİSA..!
Bakışlarında....
Louvre müzesine mi kapattın
Gülümseyen bir çift gözünü....

Oysaki...bir pazar yerinde derinden baktı sevmişti seni...
O kaçamak bakışlarda iz süremedin , neden kaybettin onu...
Benim onu severken kaybettiğim gibi acımasızdı bulutlar
Ufkun doğmayan güneşlerinde sakladım onu...
Yağmurlar ıslak , Çisil ,Çisil yağıyordu aşk yağmurları..

Severken kaybetmek , nedir bilir misin....Leonardo usta..
Hz. İsa ya da anlattın mı.. aşkın o güzel büyüsünü...
Aynı acıları yaşarken onunla son geceyi mi çizdin yoksa....
Ah.. bu esmer güzelleri..
Tarihin orta sayfalarından çıkıp da..
Gelir yaa....
Aşkın girdabında ben yanarken , bir esmer güzelini sevdim....!