1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
95
Okunma

Sessiz bir sokakta açar adınla her sabah,
Rüzgâr bile fısıldar seni usulca yapraklara.
Ne çok bekledim, ne çok sustum adını anmadan,
Bir çiçek gibi sarktım dallardan aşağıya.
Kırgın mıyım, bilmem, sadece eksik,
Begonviller de bilir, sevda susunca renk solar.
Gözlerin bir zamanlar gökyüzüydü bana,
Şimdi her bakışımda bulut var, yağmur var.
Bir tebessümün kaldı elimde hatıra,
Kırılgan, solgun ama hâlâ sıcak.
Söyle, giden mi unutur, kalan mı yanar?
Ben ikisini de oldum — giden de, kalan da.
Bir zamanlar senle dolardı her köşe,
Bir ses, bir nefes, bir umut kalırdı geriye.
Şimdi sessizliğin sesi dolduruyor içimi,
Ve her seste adını duyar gibiyim yine.
Ne tuhaf değil mi, insan alışır sanıyor,
Ama bazı anılar hiç yerinden oynamıyor.
Bir akşamüstü düşüyor ışık begonvile,
Gölgem vuruyor duvara, yalnız ve eski.
Bir rüzgâr geçiyor saçlarımın arasından,
Sanki senmişsin gibi, ürperiyorum gizlice.
Dilimde dua, gözümde sızı,
Affettim belki seni, ama kendimi değil.
Geceler uzar, yastıkta yerin soğuk,
Bir fotoğraf var, solmuş, ama hâlâ gülüyor.
O anı dondurmuş gibi zamanın eli,
Ne ileri gidebiliyorum ne geri.
Begonvil gibi tutundum duvara,
Rüzgâr esse de düşmem — sevdim çünkü.
Bir özür beklemedim senden hiç,
Belki bir bakış, belki bir hatırlayış yeterdi.
Yorgun bir sevdanın son misafiriyim ben,
Kapım açık ama sesim kısık.
Kalbim hâlâ eski yerinde durur,
Ama içinden geçen artık sessizliktir.
Her bahar yeniden açar begonviller,
Sanki sen dönecekmişsin gibi inatla.
Ben de her defasında inanır gibi olurum,
Sonra gülümserim, çocukça, kırıkça.
Yalan değil, hâlâ severim seni,
Ama artık söylemeden, içimden sessizce.
Bir gün solacak bu dallar da benim gibi,
Bir rüzgâr savuracak hatıralarını.
Ama sen kalacaksın orada, bir renkte,
Bir kokuda, bir yarım şarkıda gizli.
Ve biri sorarsa “Neden affettin?” diye,
Diyeceğim: Çünkü seven, her defasında affeder. 🌸
5.0
100% (3)