1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
75
Okunma
Biliyor musun?
Aklımdan ne geçtiğini sorsalar şimdi
sana uzanan bir yol gösterirdim;
ıslak taşlara,
kırık sokak lambalarına,
çay kokulu bir akşama dokunan bir yol.
Özlem, bazen bir kapı aralığı kadar dar,
bazen bir meydan kadar geniş.
Sen geçince içimden,
ikisi de aynı anda oluyor.
Ah, sana sarılsam şimdi—
bir yüzyılın ağırlığı
omuzlarımdan düşecek sanki.
Yalnızlığımın bütün kemikleri
çıt diye kırılıp
kuşlara karışacak,
her biri havalanıp
kendi göğümü bulacak.
Ve o gök…
Yıllardır bulutlardan örülü perdelerle
gizlemeye çalıştığım o gök
sana değince açılacak,
güneşin tenimi değil,
bu kez nefesimi ısıttığını hissedeceğim.
Sen bilmezsin…
Bir insanın adını
günde kaç kez içinden geçirdiğini
kimseye söyleyemeyişi
ne büyük bir sırdır.
Ben bu sırrı taşıdıkça
içimde suyu eksik bir kuyu büyüyor,
her gece başına senin ismini eğiyorum.
Gel desen,
hangi dağın gölgesinde üşüdüysem
hepsinden indim.
Hangi kapının önünde beklediysem
hepsini kapattım.
Bir tek senin olduğun yöne
hiç tereddütsüz yürürüm.
Çünkü sen
bir şehrin bütün seslerini susturacak kadar
sessiz gelebilirsin bana.
Ve ben
gürültüden doğmuş bir hayatın içinde
ilk kez bir fısıltıyı dinler gibi olurum.
Şimdi dur…
Bak, gecenin en ince çizgisindeyim.
Bir yanım çocuk gibi ürkek,
öbür yanım dünya kadar yorgun.
Sen gelince
ikisi de aynı bedende barışıyor,
ikisi de aynı nefeste uzlaşıyor.
Ah, sen…
Gelsen, dokunsan omzuma,
bir yaşamın bütün geç kalışları
yerini bir anlık “iyi ki”ye bırakır.
Gelsen, içimdeki karanlık
bir avuç toprak kadar hafifler.
Gelsen, yüzümde sakladığım bütün acılar
gülüşünün kenarında kaybolur.
Biliyor musun?
Herkes bir gün birine tutunur.
Ben tutunmayı senden öğrendim.
Rüzgârın bile ardıma düşmediği yollarda
senin adın rehberlik yaptı.
Yürümemi sen sağladın,
düşmemi sen engelledin;
hem de yanımda değilken.
Ve şimdi,
gecenin tam da kalbine yaslanmışken
anlıyorum:
Bazı insanlar gelmez belki,
ama insanın içinden hiç gitmezler.
Benimde
sen o yerdesin işte—
gelen değil,
hep kalan yerdesin.
Gel…
Bu gecenin yalnızlığına bir parmak dokunsan
açılır bütün kapılar.
Gel ki
sana söyleyemediğim her cümle
içimde dolaşmayı bıraksın.
Gel ki
bir insanın başka bir insana
ne kadar iyi gelebileceğini
bir kez daha anımsayayım.
Sana sarılmak—
belki de kaderin unuttuğu bir mucize.
Ama ben inanıyorum:
Bir kez gerçekleşse
bütün gölgeler ışığa döner,
bütün yaralar kabuk bağlar,
bütün gece
senin adında sabaha varır.
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)