Bazen taşlar da konuşur, mermerlerde mavice bakınca gökyüzüne,günlerce beklemede..
Bazen heykeller de konuşur Rodin in ellerinde.. Ama Camille hep konuşur benimle.. kara gölgelerde döllenir sahipsiz acılar ülkesinden gülümser hüzünle
,Bazen tanrılar susar yıkılmış mabetlerde palyaçolar susar kızıl haçlar üstünde çivide..
Bazen demir konuşur,tunç konuşur susmaz namlulaşan dizelerde.. vurur yüreğimin tam on ikisine ,bir gece vakti yirmidört kerre
o zaman,mavice bir barut konuşur,dudaklarımın morunda bir göz susar,dilimdeki mermide bir el koparır ellerimi,parmaklarım son hecede susar ve kusar maskeleri, maskelenmişlerin yüzüne günlerce..!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gönlünüze sağlık, çok güzel bir şiirdi. Duygulara dokunan, düşündüren bir anlatımı var. Her satırıyla beni etkiledi. Okumaktan büyük keyif aldım. Yüreğinize sağlık, tebrikler.
Camille'nin "kaderi"ni, kederini yüzlerce kreatif kadın yaşamıştır sanat ve insanlık tarihinde. Şiirin konu aldığı örnek, sadece bunlardan bir tanesi. (konuya dair avrupadaki kadın sanatçılara dair bir kaç belgesel izlemiştim daha önce.)
Erkek eğemenliğinin günümüze dek hüküm sürdüğü sanat alanı, kadınların gelişmesi, sanatlarını özgürce icra etmeleri önünde hala istenilen noktada değil. Kadın sanatçılar, homojen olmayan bir çalışma ortamında ve hak ettikleri yere gelemedikleri gibi, hem cinsiyetçi bakışın kölesi durumuna düşürülmüş, tacize uğramış, ama susturulmuşlardır. Yetmezmiş gibi, tecrite uğramış, tasarıları, taslakları ve eserleri bir "hoca"nın ya da bir "koca"marifeti olarak lanse edilmiştir günümüze kadar. Sanata emek veren, somutlaştıran, eseri eser yapan kadının varlığından söz bile edilmemiştir. Evet, "Düşünen adam", buna iyi bir örnektir kanımca.
Yine aydınlatıcı, yine düşündürücü ve gerekli bir bilgi ve şiirle karşımızdasınız, Volkan bey. Çok teşekkür ederim.
Kadının sanat dünyasındaki yeri her zaman sorgulanmaya değer, yanıtlar gizlenmiştir erklerin dosyalarında hep..Yalnız Rodin ve Camille + Kahlo Diego değil.. mutlaka.. Ben iki sanatçıda eserleri açısından birçok benzerlikler gördüm..Usta * çırak ötekileştirmesi dışında..Rodin in eserine baktığımda Camilleden esenlendiğini berrak bir gözle görebilirsiniz..Aynı şey Diego içinde geçerlidir..Erkek egemen dünya her zaman ön planda anımak için gizli bir dayanışma içindedir.. Bu Holywood tan Oscar a değin geniş bir yelpaze içerir..Türkiye de bu cinsiyet ayrımı daha bariz ortaya çıkar.. Hukuk alanınadek uzayan bir negatif ayrımcılığa dönüşür.. Kadın cinayetleri, töre cinayetler., İmam nikahı namus cinayetleri, erkeğin lehine neticelenir..!! Her sene yüzlerce kadın eski eşi, sevgilisi, erkek tarafından katledilir..Kadının özgürlüğe kavuşması için verilecek hukuki ve pratik mücadeleye, erkeğinde katılması, o'nu da özgürleştirir.. Hiç bir birey kadın veya erkek olmayı seçmedi..Onların cinsel, politik, dini ve ulusal kimlikleri doğum sonrası onun tercihi dışındaki başta aile, çevre, eğitim sistemi ceberrut devlet tarafından zorla verilir.. Zaman içinde kendisini bu sosyal baskıdan kurtaran vatandaş olabilme risskini gösteren duyarlı birey, eşit ve birlikte yaşamın gerekliliğini kavrar ve uygular.. Yorumunuz yazıma anlam kattı.. teşekkürlerimle .. esen kalın
Kadının sanat dünyasındaki yeri her zaman sorgulanmaya değer, yanıtlar gizlenmiştir erklerin dosyalarında hep..Yalnız Rodin ve Camille + Kahlo Diego değil.. mutlaka.. Ben iki sanatçıda eserleri açısından birçok benzerlikler gördüm..Usta * çırak ötekileştirmesi dışında..Rodin in eserine baktığımda Camilleden esenlendiğini berrak bir gözle görebilirsiniz..Aynı şey Diego içinde geçerlidir..Erkek egemen dünya her zaman ön planda anımak için gizli bir dayanışma içindedir.. Bu Holywood tan Oscar a değin geniş bir yelpaze içerir..Türkiye de bu cinsiyet ayrımı daha bariz ortaya çıkar.. Hukuk alanınadek uzayan bir negatif ayrımcılığa dönüşür.. Kadın cinayetleri, töre cinayetler., İmam nikahı namus cinayetleri, erkeğin lehine neticelenir..!! Her sene yüzlerce kadın eski eşi, sevgilisi, erkek tarafından katledilir..Kadının özgürlüğe kavuşması için verilecek hukuki ve pratik mücadeleye, erkeğinde katılması, o'nu da özgürleştirir.. Hiç bir birey kadın veya erkek olmayı seçmedi..Onların cinsel, politik, dini ve ulusal kimlikleri doğum sonrası onun tercihi dışındaki başta aile, çevre, eğitim sistemi ceberrut devlet tarafından zorla verilir.. Zaman içinde kendisini bu sosyal baskıdan kurtaran vatandaş olabilme risskini gösteren duyarlı birey, eşit ve birlikte yaşamın gerekliliğini kavrar ve uygular.. Yorumunuz yazıma anlam kattı.. teşekkürlerimle .. esen kalın
Üstat, bu şiiri okumak, insanın içindeki bütün sessizlikleri tek tek delip geçmek gibi. Her dize bir tokat, her kelime bir itiraf... Ve sonunda öyle bir yankı kalıyor ki geriye; sanki bütün maskeler gerçekten kusulmuş, yüzler bir bir soyunmuş hayattan.
“Bazen taşlar da konuşur” demişsiniz ya… O an, şiir taşlaşmış sessizlikleri paramparça ediyor. “Rodin’in ellerinde konuşan heykeller” derken, sanatı bile suskunluktan kurtarıyorsunuz. Ama en çok Camille’de duruyor yüreğim: O kara gölgelerde döllenen acılar… Ne kadar da tanıdık değil mi üstat? Sanatın bedeli bazen ruhun yırtılması, bazen de sessizce ölmek.
Ve sonra o korkunç, o çarpıcı bölüm gelir:
“Bazen tanrılar susar yıkılmış mabetlerde palyaçolar susar kızıl haçlar üstünde çivide.”
Burada artık şiir değil, insanlık sorgulanır. İnanç, sahte tebessümler, çivili suskunluklar… Sanki kaleminizin ucunda dünya diz çöküyor üstat.
Geri dönüş için gönülden teşekkür ederim.. Kaleminizin yeniden hayat bulmasına vesile olabildiysem ne mutlu bana. Lütfen yazmaktan vazgeçmeyin, çünkü gönül sözü sizde çok kıymetli.
Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle.. Saygı ve muhabbetle.. Peri
Değerli dost, yorumunuz, şiirimde anlatmak istediğimden de üstde bir renk kattı..onurlandırdı..cesaretlendirdi..vay be, dedirtti. Uzun yıllar yazmayı ertelemiştim.. çoğu şeyler gibi.körler, sağırlar dünyasında nafile çaba diyordum kendi kendime..Değilmiş meğer.. Teşekkürlerim ve saygımla hep, esen kalınız..
Geri dönüş için gönülden teşekkür ederim.. Kaleminizin yeniden hayat bulmasına vesile olabildiysem ne mutlu bana. Lütfen yazmaktan vazgeçmeyin, çünkü gönül sözü sizde çok kıymetli.
Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle.. Saygı ve muhabbetle.. Peri
Değerli dost, yorumunuz, şiirimde anlatmak istediğimden de üstde bir renk kattı..onurlandırdı..cesaretlendirdi..vay be, dedirtti. Uzun yıllar yazmayı ertelemiştim.. çoğu şeyler gibi.körler, sağırlar dünyasında nafile çaba diyordum kendi kendime..Değilmiş meğer.. Teşekkürlerim ve saygımla hep, esen kalınız..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.