2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2440
Okunma

Soyut kaldı siyah
renklerin dünyasında yapayalnız
karalar giyindi mavi
mora dönüşen sabah
gün ışıdı
yüzüm boyandı portakala
gözlerimde hala
dün gecenin telaşı
zifiri ela
sevince dönüşür diyorlar
ayva çürüğü vişneye
limon şerbetleşir dişlenirse
bala durur sarı arı
petekler dolar taşar
mevsimi gelince
bahar
acılar sevda karası
bir renge kavuşur
sabır vurunca dibe
yaralar bağlayınca kabuk
sızıntı diner
sağalır özlem yarası
türküler yakılırsa çabuk
dedi karakedi
yürüdü
aşılmamış duvarların
sökülmemiş temelleri üstünde
dolandı diline bir makam
kürdil-i hicazkar
çığlığa dönüştü
acem aşiran
aruzda kıldı karar
ve heceledi ağır aksak
mefulu mefaulu faulatun faulün
yıkıntılardan yeni bir sur örmeğe kalkmadı
ne şehirleri kuşattı
ne varoşlar sokaksız kaldı
eskileri satıp savmadı
bit pazarında
kenelendi ama
kenetlenmedi kendine
kelepçelenmedi
eline
beline
diline
alev alev uyandı
düşünde gerçeğin
alevileşmedi
alevileşme
alevi
alev
al
dedi
allandı
ballandı
dallandı
budaklandı
sürgün erik üstüne...
pervane oldu renklerin en kızılına
kara gövdesine kök oldu
inceldi damar damar
toprağın karnına indi
kanadı azar azar
cansuyu oldu
vuruldu kızılcık ağacına
tohuma durdu
baharlandı
meyvası allandı
şurubu ballandı
ipe çekildi tesbih tesbih dualandı
saza dönüştü yüreği şahlandı
bastonlaştı eli kolu dallandı
selelere doldu sepet sepet
pazarlandı
sepetlenmedi
sepetlenme
sepet
sereserpe
Volkan Kemal
Bu öyküsel düttürü, acılarını türküleştirerek sağaltanlara adaklanmıştır..
5.0
100% (3)