0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
37
Okunma
Seni üzeni, kalbinden söküp atacaksın,
Bir daha dönmeyecek kadar sessiz olacaksın.
Ne sesini duyacak kulağın,
Ne adını anacak dilin kalacak…
Bir gece vakti, gözyaşınla yıkayıp anılarını,
Gözünü kırpmadan yakacaksın hatıralarını.
Küllerinde bile onun izi kalmasın diye,
Kendini bile yakmaya razı olacaksın…
O gittiğinde, içinden bir şeyler kopacak,
Ama sen sessiz kalacaksın — alışacaksın.
Çünkü bazen sevmek değil,
Unutmak daha büyük bir cesaret ister.
Bir zamanlar kalbinin en güzel yerindeydi,
Şimdi o yer mezarlık gibi soğuk.
Ve sen, mezar taşına kendi elinle yazacaksın:
“Burada bir hayal yattı… ihanetle öldü.”
Kırıldın mı? Evet.
Ama bitti.
Artık bir tek şey yapacaksın:
Sileceksin.
Ne geri dönsün, ne adını anasın…
Sadece, kalbinden tamamen sileceksin.
Sileceksin…
Bir bir toplayacaksın kırıklarını,
Biriktirdiğin her “keşke”yi,
Bir sigara dumanına karıştırıp savuracaksın gecelere.
Çünkü artık hiçbir sabah,
Onun adını anmaya değmeyecek kadar yorgunsun.
Bir zamanlar sesine sığındığın insan,
Şimdi sessizliğin sebebi oldu.
Bir tebessümüne dünyayı verirdin,
Şimdi adını duysan kalbin daralıyor.
İşte o yüzden,
Sileceksin…
Ne olursa olsun, geri dönmeyeceksin.
Yalnız kalacaksın belki,
Ama kirli bir sevdanın gölgesinde değil.
Bir yara gibi kanaya kanaya,
Temizlenecek içindeki tortu, o zehirli sevgi.
Bir gün biri soracak:
“Sevdin mi hiç?”
Sen sadece güleceksin sessizce,
Gözlerinle cevap vereceksin:
“Birini sevdim… ama kendimi kaybettim.”
Ve o an anlayacaksın —
Kurtuluş bazen unutmakta değil,
Silmekte.
Ne hatır kalsın,
Ne iz…
Sadece sen kal,
Kendinle barış içinde,
Onun adını geçmişin karanlığına gömmüş bir kadın olarak.
Ve sonunda,
Bir sabah uyanacaksın…
Ne sesi kulaklarında,
Ne hayali gözlerinde olacak.
Kahveni içerken bile fark edeceksin,
Artık o acı bile acıtmıyor seni.
Bir zamanlar canın olan,
Şimdi sadece bir isim olacak —
Ne bedduası tutacak,
Ne duası değecek kalbine.
Çünkü sen, yandığın küllerden doğacaksın.
Artık ağlamayacaksın,
Sadece susacaksın.
Sessizliğinde öyle bir kudret olacak ki,
Onun en büyük cezası,
Senin iyileşmiş halin olacak.
Bir kalemi alıp son noktayı koyacaksın:
“Bitti.”
Ne dönse olur,
Ne af dilese fark eder.
Bir kadını kırdılar mı bir kere,
Artık eski yerine dönemiyor hiç kimse.
Ve sen,
O gün geldiğinde gülümseyeceksin aynaya,
Çünkü sonunda öğrendin:
Sevmiş olabilirsin,
Ama unutmak değil, silmek
En asil intikamdır.