0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
49
Okunma

Bu bedenin bir aynası değil,
Ne dışarıdan görünen o maske, ne de rol.
O, her zaman arkada duran,
Fısıltısıyla dünyayı durduran sessiz kalabalık.
İçimdeki ben,
Birbiriyle konuşmayan yüzlerce yabancı.
Biri korkar, diğeri meydan okur.
Biri çocuktur, diğeri ise bin yaşında bir bilgelik.
O,
Sadece en yalnız anlarımda ortaya çıkar.
Duvarlar yıkıldığında, bütün savunmalar düştüğünde.
Bana, benim bile bilmediğim sırları anlatır:
Neden ağladığımı, neden güldüğümü, nereye ait olduğumu.
O, benim pusulam ve aynı zamanda labirentim.
Bazen ona ulaşmak için,
Bütün dış sesleri susturmam gerekir.
Bütün "yapman gerekenleri" bir kenara bırakmam.
İçimdeki ben,
Gerçek evimdir.
Orada, yalan yok, rol yapma zorunluluğu yok.
Sadece ham, işlenmemiş, saf bir varoluş.
Onu kucakladığımda,
Bütün dünya sakinleşir.
Çünkü biliriz ki,
En büyük barış, en büyük kabul,
En içeride başlar.
Hüseyin TURHAL