0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
41
Okunma

(Düz Yazı Şiir)
Aşk Adası... Sen, haritaların gösteremediği, sadece kalbin pusulasıyla bulunabilen o ıssız ve mucizevi yer. Buraya ayak bastığım an, dünyanın gürültüsü geride kaldı. Kumsalların beyazlığı, henüz dokunulmamış bir sayfa gibi, sadece bizim hikayemiz için ayrılmış.
Bu ada, cennetin yeryüzüne düşmüş bir parçası değil; o, bizim cennetimiz. Ağaçlar, birbirine sarılmış sevgililer gibi gölgeler saçıyor. Hava, okyanusun iyot kokusuyla, ve senin teninin yabani yasemin kokusuyla karışık. Burada, her fısıltı yankılanarak büyüyor, her dokunuş bir elektrik akımı gibi teni uyandırıyor.
Adayı çevreleyen okyanus, aşkımızın kaderi gibi. Bazen sakin ve kristal berraklığında, içinde her şeyi olduğu gibi görebildiğimiz. Bazen de gizemli ve dalgalı, derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen binlerce duygu saklı. Gizli koylarımız var; sadece bizim bildiğimiz, fırtınalardan sığındığımız huzur noktaları.
Zaman, bu adada farklı işliyor. Güneşin doğuşu, her seferinde yeniden doğuşumuz. Batışı ise, tüm hatalarımızı, yorgunluklarımızı alıp götüren kutsal bir vedalaşma. Aşk Adası, bizim kendi kendimize yetebildiğimiz o küçük, büyülü evren. Ve ben, hayatımın geri kalanını bu adanın kumlarında, seninle birlikte, sonsuz bir yazın içinde geçirmeye hazırım.
Hüseyin TURHAL