22
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
464
Okunma
Bu şiirim, Anka Kuşu nun hikayesinden esinle, insanın kendi varlığının ötesine uzanan arayışını anlatıyor.
“Anka” burada bir kuş değil, insanın içindeki yeniden doğma kudretidir.
Her dörtlük, nefsin katmanlarından geçerek beka’ya — kalıcı olana — ulaşma yolculuğunu temsil etmektedir.
Küller, yanış ve arayış; hepsi insanın kendine dönme hâlidir.
Anka dışarıda bir yerde değil, kalbin derinliklerinde yeniden doğar.
Ferîdüddîn Attâr’ın Mantıku’t-Tayr’ındaki Simurg yolculuğuna da bir selam olsun.
Cumamız mübarek olsun...
Ak ahir zaman ak, evvel zamana;
Şimdi Kaf Dağında bir beka vardır.
Ak, dünyaya saran düşsel destana;
Küllerinden doğan bir Anka vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır.
Küllerinden doğan bir Anka vardır.
O Zümrüdü uçar, dargın mı bilmem,
Zelzeleye sebep, kırgın mı bilmem,
Ah, Bilgi Ağacı argın mı bilmem,
Orada masalsı bir yaka vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır,
Orada masalsı bir yaka vardır.
Zirvesinde içmiş ilim suyunu,
Bilgiyle donanmış bilir oyunu,
Yuva yapmış gören yoktur soyunu,
Dalında kalemsiz bir hokka vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır.
Dilsiz söz, kalemsiz bir hokka vardır.
Aşk Denizi taşar, serin sanılır,
Ayrılık Vadisi derin sanılır,
Sürüden ayrılan hain sanılır,
Oysa her kanatta tabaka vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır.
Ayrılıkta aşkta tabaka vardır.
Hırs Ovası yakar, dumanla dolar,
Kıskançlık Gölü’nde sükût oyalar,
Yok oluş Vadisi içre sorular,
Her cevapta başka bir vaka vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır.
Hırsla içre yakan bir vaka vardır.
Otuz kuş kalınca, konup dururlar
Küllerle sınanır, yanıp dururlar,
Anka’yı ararken kanıp dururlar,
İçinde kendinden vesika vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır
Kendinde bulduğun vesika vardır
O an anlar gönül, sır perdesini,
Aralayınca görür kalp beldesini,
Uçup konar, okur Hak şeddesini,
Her bir sözde Ondan şahika vardır.
Bir Kaf Dağı vardır, bir beka vardır ,
Unutup geçtiğin şahika vardır.
5.0
100% (33)