0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
73
Okunma
Kalbimin sarayında senin adın taht,
Her odası seninle dolu, her duvar sana bakar.
Gecenin sessizliği, sarayda yankılanır,
Her fısıltın bir ferman gibi ruhuma akar.
Sensiz geçen zaman, boş salonlarda dolaşır,
Her gölge, gözlerinin izini taşır.
Aşkın payitahtında sancı bir mihrap,
Her hatıra sancak gibi dalgalanır.
Vedâ gecesi yaklaştığında kalbim titrer,
Her köşede senin hayalin belirir.
Bir imparatorluk kadar kudretli duygular,
Vedâ kadar hüzünle ağırlaşır.
Her adımın koridorlarda yankı bulur,
Her bakışın minarelerde sabaha durur.
Aşkın payitahtı sessizliğe gömülür,
Özlem sancısı her köşeyi örter, süsler.
Tahtından inen bir padişah gibi,
Kalbim titrer vedâ anında, sessiz ve derin.
Sana dair her an bir ferman gibi yazılır,
Gözlerim her gecede seninle buluşur, kaybolur.
Saraylar suskun, duvarlar ağlar,
Her taş bir anıyı sessizce taşır.
Sensiz kalan odalarda rüzgar eser,
Vedâ ile kalbim her gecede titrer.
Her hatıra bir sancak, her an bir mihrap,
Aşkın payitahtında duygular fermanla sabit kalır.
Gözlerin bir kubbe, dudakların bir mihrap,
Vedâ gecesi yaklaştıkça içim titrer, ağlar.
Her gece, fenerler gibi ışıldar gözlerin,
Her vedâ anı gönlümde sancı bırakır derin.
Kalbimin payitahtı seninle inşa edildi,
Her sancısıyla aşkın en derin hikâyesi yazıldı.
Tahtın yokluğunda sessizlik bir ferman,
Vedâ gecesi gölgelere hapsolur zaman.
Aşkın payitahtında yalnızlık bir sancı,
Her kıta bir dua, her hece bir hatıra.
Sensiz geçen her an bir savaş gibi ağır,
Vedâ ile yazılmış aşkın sancısı sonsuz, keskin ve uzun.
Kalbim payitahtında seni bekler sessizce,
Her vedâ anında aşkın sancısı yürekten taşar derince.
Her adımın, her bakışın, sarayın en değerli hazinesi,
Her ayrılık, vedâ gecesinde sancılı bir ferman gibi yükselir.
Kalbim payitahtında seninle taht kurmuş,
Vedâ ile tamamlanan aşkın sancısıyla yanar, solmuş.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(10 Ekim 2025)