1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
113
Okunma
Bir zamanlar, Dersim’in sessiz bir dağ köyünde bir kadın vardı. Kalbinde çok yara taşımıştı ama hâlâ inanıyordu insana, sevgiye, dostluğa. Her ihanetten sonra, “Bir gün biri çıkar, kalbimin bu kırık yerlerine dokunmadan sever beni,” diyordu içinden.
Bir gün biri çıktı gerçekten.
Sözleri yumuşaktı, gülüşü umut doluydu. Kadın, yıllar sonra ilk kez birine kalbini açtı. Sessizce, temkinli ama içten bir inançla… Güvendi.
Korkularını, geçmişini, en derin sırlarını paylaştı onunla.
Ama o kişi, o güveni taşımak yerine,
bir emanet gibi değil, bir yük gibi gördü.
Ve bir gün sessizce gitti.
Kadın yıkılmadı…
Ama o gidiş, bir şeyleri değiştirdi.
Artık güvenmek, kolay değildi.
Her “inan bana” diyen sesin ardında,
bir tereddüt, bir sessizlik bırakmıştı hayat.
Yıllar sonra Munzur kıyısında otururken, suyun akışına daldı kadın.
Kendi kendine mırıldandı:
“Güvenmek aslında bir cesaretmiş.
Yeniden inanmak, en büyük direnişmiş.”
Ve o an anladı:
Güven, başkasına değil, önce kendine duyulan inançla başlıyordu.
İşte o duygudan doğdu bu şiir…
“Güvenmek. Cigdem Turan
Güvenmek DersimliKiz
Bir sırdır aslında güvenmek,
Kalbini çıplak bırakmaktır birinin önünde.
Bir bakışıyla yıkabilir,
Bir sözüyle onarabilir seni.
Güvenmek…
Kilitli bir kapıyı anahtarsız açmaktır,
Ve ummaktır ki,
İçeri giren yağmalamasın içini.
Ben de güvendim bir zaman,
Bir çift gözün içine bakarak,
“Bana zarar vermez” dedim…
Meğer en derin yarayı,
O bakıştan alırmış insan.
Yine de öğrendim;
Güvenmemek, yaşamamak gibiymiş.
Ve bazen en büyük cesaret,
Bir kez daha inanabilmekmiş…
İmza: DersimliKiz Cigdem Turan
5.0
100% (4)