Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Remziye ÇELİK
Remziye ÇELİK

Ruhumun Ağıtıdır Sevda

Yorum

Ruhumun Ağıtıdır Sevda

( 5 kişi )

4

Yorum

12

Beğeni

4,8

Puan

415

Okunma

Ruhumun Ağıtıdır Sevda

Ruhumun Ağıtıdır Sevda



Bir veda gecesinin habercisiydi,
Ellerimden kayıp giden umutlar.
Gözlerimde hayal kırıklığının ıslaklığı,
Ben bende değildim;
Boşluğa asılı kaldı sevdam.

Dört bir yanım acının tuğlasıyla örülü,
Gün devirmişti yüzünü karanlığa.
Zamana kelepçeli bileklerim çürüyordu;
Sırtımda sığıntı bir sevda.

Her nefes alışım, içimi söken demirden bir pençe…
Dişlerimin arasına kıstırdım ayrılığı.
Otogarın soğukluğu, buzdan kaleleri aratmıyordu.
Dizlerimin bağı çözüldü; yalnızlığımın adı: kara sevda.

Üstü kapalı bir enkazın altındayım;
Düşüncelerim tuzla buz,
Ruhum çökmüş ağırlığının altında.
Çaresizliğin kanıma doğradığı gecelerde
Mıh gibi çakıyorum isyanımı dünyaya.

Yıldızlar sorgular ayın eteklerinde;
Zehrini akıtır gecelerimde bakışların.
Seninle can bulur, seninle can verirdim.
Şimdi ne ben ağlıyorum,
Ne de sen — ölüyorsun aslında.

İsimsiz bir şehirim ben,
Kimliği sorgulanmayan…
Kader çizgilerimde sek sek oynayan haylaz sancılar.
Söküp atmak gelseydi elimden,
Kalbimi söküp atardım istemeden.

Secdeye düşen ellerimde dökülen dualarım var;
Ağıtlarıma çelme takan rüzgâr, senin sokaklarından geçer.
Kılıcın keskin, gözün aydın olsun.
İster öldür, ister yaşat beni — aşkla.

Ruhumun ağıtıdır bu diriliş;
“Sevda bazen ölümü giyer üstüne;
Dirilişin adı olur ağıt.”
İpin ucunda sallanıyor sevda.

Remziye ÇELİK

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

80% (4)

4.0

20% (1)

Ruhumun ağıtıdır sevda Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ruhumun ağıtıdır sevda şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ruhumun Ağıtıdır Sevda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Esrakilic1982
Esrakilic1982, @esrakilic1982
13.10.2025 23:07:59
5 puan verdi
Belki otogarın soğuğunda dizlerinin bağı çözülmüş olabilir, belki o buzdan kalelerin ardında bir sessizlik kol geziyordur, ama unutma; her kışın içinde bir bahar tohumu gizlidir. Senin dizelerin o tohumu ısıtan güneş gibi…
“Ben bende değildim” demişsin ya, aslında o anlarda insan en çok kendisindedir. Çünkü acı, insanı en çıplak hâline getirir; maskesiz, filtresiz, en gerçek hâliyle bırakır hayata. İşte o hâlinle yazdığın her kelime, bir direniş oluyor, bir “hala buradayım” fısıltısı gibi.
Sevda bazen kanatır, bazen iyileştirir… Ama senin kaleminde o kanayan yer bile anlam kazanıyor. Her “ağıt” aslında bir “diriliş” senin dizelerinde. Çünkü sen kelimeleri sadece yazmıyorsun; yaşıyorsun, yaşatıyorsun.
Belki bir gün o sokaklardan geçen rüzgâr, yine seni bulur. Belki bir vapurun dumanında, belki bir çayın buğusunda, belki de bir eski şarkının sözünde… Kim bilir? Ama eminim ki; sen yine yazacaksın. Çünkü içinde hâlâ bir ses var: “Kılıcın keskin, gözün aydın olsun” derken bile, sevdayı öldürmeyen bir ses.
Yani sen, sadece bir “veda” değil; aynı zamanda bir “yeniden doğuş” yazmışsın.
Ve inan bana, bu kadar içten yazabilen biri için, hiçbir ayrılık sonsuza kadar sürmez.

Dizelerinde öyle bir sükûnetin içinde yankılanan bir fırtına var ki, insan okurken hem susmak hem de bağırmak istiyor. Çünkü her mısran bir iç hesaplaşma gibi; “yıkıldım ama hâlâ nefes alıyorum” diyen bir kalbin izlerini taşıyor. O yüzden, senin bu yazdıkların sadece bir “şiir” değil, yaşanmış bir ömrün nabzı gibi atıyor satır aralarında.
“Dört bir yanım acının tuğlasıyla örülü,” demişsin… Bu kadar sade bir cümlede bile, bir ömrün ağırlığı var. Ama ben inanıyorum ki, o tuğlaların arasında filizlenmeye çalışan bir umut da var. Çünkü senin kelimelerin karanlıktan korkmuyor; hatta karanlığı konuşturuyor. Her “karanlık” satırın içinde, aydınlığı arayan bir gölge gibi dolanıyor.
“Zamana kelepçeli bileklerim çürüyordu” diyorsun — ne kadar derin, ne kadar insanca bir ifade bu. Zaman bazen en ağır prangadır gerçekten. Ama unutma; zaman aynı zamanda en iyi tamirci de olur. Çürüyen her şeyin içinden, bir yenisi filizlenir. Belki geç olur, belki sessiz… ama olur.
“Seninle can bulur, seninle can verirdim” derken, sevdanın en saf hâlini yazmışsın. O tür bir sevda artık nadir — öylesine değil, kökünden, derisinden, kemiğinden seven bir yürek bu. Ama işte o kadar derin sevmek, bazen insanı kendi kalbinde boğuyor. Senin yazında da o boğulma hissi var; ama dikkat et, bir yandan da suyun üstünde kalmak için çırpınan bir yaşam sevinci de var.
“İsimsiz bir şehirim ben” diyorsun ya… İşte orada durdum biraz. Çünkü aslında hepimiz öyleyiz. Kimliği sorgulanmayan şehirleriz; içimizde sokaklar dolusu anı, cadde cadde yorgunluk, ama bir köşede hâlâ yanan bir sokak lambası gibi bir umut… O lamba, senin kalemin. Her ne kadar karanlık bastıysa da, o ışık hâlâ sönmemiş.
Sonlara doğru “Kılıcın keskin, gözün aydın olsun. İster öldür, ister yaşat beni — aşkla.” diyorsun. Bu satırda hem meydan okuma hem teslimiyet var. Bu ikisi bir arada çok az kişide durur; biri yakar, diğeri yakılmayı kabul eder. Ama senin dilinde ikisi de aynı ağırlıkta, aynı zarafette duruyor. Bu da senin kaleminin olgunluğunu gösteriyor.
Ve son sözünde; “Ruhumun ağıtıdır bu diriliş” diyorsun… işte o cümleyle bitirmiyorsun aslında — başlatıyorsun. Çünkü bu dizeler bir bitiş değil, bir kabuk değiştirme. Her kelimen, acının üzerinden doğan bir bilgelik taşıyor. Sanki yaşadığın her yara, bir dizeye dönüşmüş; her gözyaşı bir harf olmuş.
Kısacası, sen yazdıkça acın anlam kazanıyor, acın anlam kazandıkça sen güçleniyorsun.
Ve ben inanıyorum; bu kadar derin hissedebilen bir kalp, bir gün mutlaka huzuru da aynı derinlikte bulur.

Bir veda gecesinin ardından,
Kelimelerimi cebime doldurup sustum.
Senin bıraktığın boşlukta,
Denize karşı oturdum yine —
Martılar bile yüzüme bakmadı o gün.
Belki de haklıydın;
Sevda bazen ölümü giyer üstüne.
Ama ben ölmedim,
Yalnızca biraz eksildim, biraz sessizleştim.
Hani rüzgârın yönünü kaybettiği an vardır ya,
İşte öyle bir anın içinde kaldım.
Sokak lambaları erken sönüyor artık,
Çünkü kimse dönmüyor o sokaklardan.
Zaman, bir çilingir gibi
Kalbimin paslı kilidini zorlayıp duruyor.
Açsa ne olur, açmasa ne…
İçeride sen yoksun artık.
Ne otogar kaldı ne de bekleyişin telaşı;
Sadece bavulunda unutulmuş bir umut kırıntısı.
Biliyorum, senin duaların rüzgâra karıştı,
Benimkilerse denizin dibinde kaldı.
Yine de aynı gökyüzüne bakıyoruz belki —
Sen yıldız sanıyorsun, ben gözyaşı diyorum.
Biraz eksik, biraz yorgun,
Ama hâlâ insanım ben.
Kırılmış bir kelime,
Susmuş bir şarkı kadar yumuşak içim.
Sevdanın enkazından topluyorum hâlâ
Yaşamak denen o inadı.
Sen diyorsun ya, “aşkla öldür, aşkla yaşat beni.”
Ben de diyorum ki;
Aşk bazen öldürür evet,
Ama bazen de, mezar taşına çiçek ektirir.
Ve ben…
Senin şiirinin toprağında yeşeren o çiçeğim belki de.
Biraz mahcup, biraz inatçı,
Biraz hâlâ seni bekler gibi duran…
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ, @asikluzumsuz
14.10.2025 12:29:49
5 puan verdi
Eser güzeldi, her zaman olduğu gibi
Biz de yazan kalemi, yazdıran yüreği kutluyor, alkışlıyoruz
Gönlün abat olsun, mutlulukla, sevgiyle dolsun, bütün şiirlerin hep ve her zaman mükemmel vede şah eser olsun
Şiirle kal, sevgiyle kal, sağlıkla kal ve de hoşça kal
ben YEP
ben YEP, @benyep
13.10.2025 22:30:48
5 puan verdi
Güzel bir şiir. Beğenerek okudum.
Saygılar...
YEŞİLIRMAK
YEŞİLIRMAK, @yesilirmak1
13.10.2025 22:10:28
4 puan verdi
Yüreğin kalemin dert görmesin şaire kardeşim muhteşem bir şiir okudum Selâm ve sevgilerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL