2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
623
Okunma

Hayatın en zor savaşları görünmeyen, duyulmayan savaşlardır.
İçimizde kırıklar taşırken yürürüz, bazen kanarız, bazen iyileşiriz.
Ama gerçek kahramanlık, o kırıkları taşıyabilmekte,
kendimizle yüzleşmekte,
yeniden ayağa kalkabilmekte gizlidir.
— Remziye ÇELİK
Ben bir savaşı kendime karşı kazandım.
Kılıcım düşmedi gövdelere.
Gölgeme sapladım onu usulca,
Sessiz, derinden ve utanarak.
Ruhum çığlık attı, gökyüzü yarıldı.
Dağlar sarsıldı, gece uyandı.
Karanlık bir girdap indi içime,
Ve sustum… yıkılmadan.
Acının bozkırında yürüdüm çıplak.
Her bastığım yerde bir yemin sızdı.
Kan gibi toprağa karıştı geçmişim,
Ve ben içtim her damlasını.
Affetmek, savaşmaktan daha güçlüymüş.
En çok ben kırdım kendimi zamanla.
Susmamam gereken yerde sustum,
Kendi iç sesimden utandım.
Bir çığlık tuttu beni ansızın;
Annemin sıcaklığı kadar eskiydi.
Babamın yüzü gibi yabancı,
Zamanla konuşmak istedim—sırtını döndü.
Ben zamanı da kırmıştım,
Geçmişin aynasında bir çizik gibi.
Yalnızlığı okşadım parmak uçlarımla,
Bir tören gibiydi içimi gömmek toprağa.
“Al,” dedim, “bu acı artık bana ait değil.
Yıldızlara yakışır bu kadar keder.”
Yarılmış bir dağın kalbinde durdum,
Göğsümü aldım zamandan.
Kalbimle nişan almayı öğrendim.
Ama kimseye doğrultmadım onu.
Beni doğuran acıydı, hatırlıyorum—
İlk ninnimi kırık kemikler söyledi.
Uyumadım… uyanmak için doğmuştum.
Karanlığa, ışığın çıplak gözüyle baktım.
Toprak ellerimi tanır, susmaz.
Geçitlerden kanla geçtim sessizce.
Ne Tanrı’ya sığdım ne masala,
Kendi destanımı göğsüme kazıdım.
Yalnızsam korkmam bu yoldan,
Yalnızlık bir kadının en sadık atıdır.
Ve ben hep at üstündeyim—
Yıldızlara karşı.
Saçlarım rüzgâr,
Sözlerim yıldırımdır.
Bazen kahramanlık
kılıcı değil—
sessizce taşıyabilmektir
içindeki kırıkları.
Ve bir Amazon kadını gibi
yaşamaktır hayatı.
Yaralarla, yeminlerle
ve yıldızlara bakarak...
Remziye ÇELİK
5.0
100% (3)