0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
97
Okunma
Olmayan zamanın eşiğindeyim;
Ne geçmişin tortusu, ne geleceğin vehmi.
Varlığım, anların kesiştiği o muğlak arafta,
Ebediyetle hiçliğin sessiz bir mukavelesi.
Takvimler, beşerin nafile bir tesellisi,
Ruhumda ise kozmik bir döngü tamamlandı.
Ben’lik, üst üste yazılan bir parşömen misali,
Her cümlenin altında eski bir ben’in hayaleti saklandı.
Sır’daki suretim, o ketum ve bilge yoldaş,
Yüzümdeki her çizgi, yaşanmışlığın ince oyması.
Her biri, başka bir galaksiye açılan bir patika,
Gözlerimde kâinatın kadim merakı, o ilk soru durması.
Dileğim, sönen bir mum alevinin dumanında değil,
Bu eşikte durup varlığın senfonisini dinlemek.
Tüm gölgelerime, ışığıma ve içimdeki boşluğa,
Aynı anda baş eğip, şefkatle "hoş geldin" demek.
İyi ki doğdum bu kaosun ahenkli ritmine,
Olmayan zamanın tam kalbinde,
Her an yeniden var olmak ve hiç olmak üzere.
İlker Mavi
5.0
100% (3)