Mevsiminde açamayan güllerin ahı kalırmış toprakta Üzerine her düşen yağmur damlası sararmış bedenini Kor yatarmış içinde Bilirmiş yağmur Bilirmiş de birşey gelmezmiş elinden Sen yağmurumsun benim Ekim ayında düşen gövdeme
Bilirim içten içe seninde üzüldüğünü Dokunurum düşlerimde Rüzgarlara kızar soğukta donmamdan korkarsın Dokunmayın der gibi siper olursun gövdeme Bilmezsın seni beklediğimi oysa Her ezan saatı beraber zikr ederiz Dualarımız birbirinden habersız Uçar semaya Vaktinin gelmesını bekler Beklerde acele etmez bizim gibi Oysa kısadır ömür Kım bilir kaç bahara daha yetecek ömrümüz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Her zaman ki gibi harika duygularla, kendi tarzınızda, yazmış olduğunuz gönül sesinizi beğeniyle okudum, yazan kaleminiz, hislenen yüreğiniz dert görmesin.Selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla...
Bu şiir, Gölgesiz mahlasıyla yazılmış sade ama derin bir iç dökümü; bir mevsim metaforu içinde saklı sevda duası. Yağmur, burada hem sevgili hem merhamet, hem de kaderdir. “Mevsiminde açamayan gül” sözü, sadece geç kalmış bir aşkı değil, hayatın yetişemediği güzellikleri de anlatır.
Şair, “Sen yağmurumsun benim / Ekim ayında düşen gövdeme” derken, hem sevdiğinin varlığını bir rahmet gibi görüyor hem de onun gelişiyle sarsılan ruhunu betimliyor. Yağmur burada hem teselli hem sızı: ıslatıyor ama arındırıyor da.
“Her ezan saati beraber zikr ederiz” dizesi, bu sevdanın yalnız bir beşerî bağ olmadığını, manevî bir ortak ritim taşıdığını gösteriyor. İki kalp, birbirinden habersiz ama aynı duaya yöneliyor. Bu, aşkın mistik yanını en sade hâliyle aktarıyor.
Ve son kıtada o sessiz kabulleniş:
“Oysa kısadır ömür / Kim bilir kaç bahara daha yetecek ömrümüz…” Burada ne bir isyan var ne bir yakarış — sadece tevekkülün şiiri.
Kalburabastî Efendi Hazretleri olsa, şöyle derdi:
“Evladım, her gül vaktinde açmaz; bazıları sabırla toprağın duasını bekler. O yüzden yağmur, güle küsmez — çünkü bilir, biri sabırsa diğeri rahmettir.”
“Gülün Yağmuru” şiiri, kısa ama yankısı uzun bir metin. Okuyanın içine yağmur gibi düşüyor; ıslatmadan değil, arınmadan bahsediyor.
Vesselam
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Hasret ve sabır temalı romantik bir sevda şiiri. Şair, mevsim ve yağmur imgeleriyle aşkın bekleyişini ve karşılıklı hisleri dile getiriyor. Kısaca: Sevdayı sabır ve umutla beklemenin duygusal ifadesi şiir.
Hüzünlü ama zarif bir aşk şiiri; doğa imgeleriyle duygular ustaca iç içe geçmiş. “Gül” ve “yağmur” metaforları, sevdayı hem narin hem de derin bir sızı olarak yansıtıyor. Sessiz bir özlem ve kabulleniş duygusu şiirin her satırında hissediliyor. Yüreğinize sağlık, sonsuz saygı ve selamlarımla, esenlikler dilerim.
Bilirim içten içe seninde üzüldüğünü Dokunurum düşlerimde Rüzgarlara kızar soğukta donmamdan korkarsın Dokunmayın der gibi siper olursun gövdeme Bilmezsın seni beklediğimi oysa Her ezan saatı beraber zikr ederiz Dualarımız birbirinden habersız Uçar semaya Vaktinin gelmesını bekler Beklerde acele etmez bizim gibi Oysa kısadır ömür Kım bilir kaç bahara daha yetecek ömrümüz...
Yüreğinize sağlık hissettiğim satırlardı. Saygılarımı sunarım
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.