19
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
281
Okunma

Bu şiirimiz, gönlünü turnaya benzeten bir insanın fedakarlığını anlatır. Turna doğası gereği göçmek zorundadır, ama sevdiği için bu göçten vazgeçer; çileyi, özlemi ve hasreti göğüslemeye razı olur. Her mevsimde farklı acılar yaşansa da, gönül turnası sabır ve adanmışlıkla sevgisini taşır.
Gönlümün telli turnası, hangi mevsimi yaşarsın
Gelene yaz mı sanırsın, göçmeyip bur’da kalınca
Yuvana çalmış kırağı, titrek kanadın şaşarsın
Gidene bakıp anarsın, pervane olup dalınca
Gönlümün telli turnası, hangi mevsimi yaşarsın...
Bir yarım kürede hazan, bir yarım kürede bahar,
Her mevsimin kendine has dokusu varken ağrına
Gitmesin turnam bu cihan kimine gül kimine har,
Çile ipinden bir libas, kokunsun yanık bağrına
Bir yarım kürede hazan, bir yarım kürede bahar...
Gönlümün telli turnası, deyiver neyi adarsın
Can kurban gözü kapalı, özlemin o sinesinde
Bir yarın ucunda durur, yârine hasret gidersin
Şafak sökerken gündüzler gecenin kör iğnesinde
Gönlümün telli turnası, deyiver neyi adarsın...
Bir yanın gurbetten yanar, bir yanın sılada donar
Yolunu şaşıran canlar, sana bakıp halin ağlar
Her nefeste ayrı feryat, her mevsimde başka diyar
Turnam dermanı ararken, seni burada ne bağlar
Bir yanın gurbetten yanar, bir yanın sılada donar...
5.0
100% (24)