0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
501
Okunma
Yol Seni Nereye Sürüklerse
Yol seni nereye sürüklerse, elin hep yüreğinde kalsın,
Kimliğini unutsan bile, öz’ün hep sen diye ansın.
Çünkü yolun sonu yok, ama bir dönüş var içe,
Ve sen kendine döndükçe, her şey döner gerçeğe.
Yabancı aynalarda kaybolsa da yüz çizgilerin,
Bir iç ses fısıldar sana: “Hatırla, nerden geldin?”
Toprak kokan bir dua olur geçmişin izleri,
Ve bil ki susan zaman bile taşır senin sözlerini.
Taşıdığın yük değilmiş aslında, senin inancınmış,
Yıkılmaz sandığın duvar, kendi korkularınmış.
Meğer ne çok şey varmış, içte gizli saklı duran,
Sen kendine geldikçe, hepsi bir bir savrulan.
Her adım, bir sorudur; cevap ise içtedir,
Korkma karanlıktan — ışık, en çok gecededir.
Düştüğün yerde değil, kalktığın yerde başlarsın,
Kendine en uzak an, aslında en yaklaştığın.
Ve bir gün anlarsın ki: dışardaki yol bir yansı,
Gittiğin her yer, öz’ünün yeryüzüne yansıması.
Ne kadar uzak olsan da, döner yol hep içeri,
Sen kendini buldukça, tamamlanır her yerin.
Artık kalk ayağa, yeter sustuğun,
İçindeki ses değil, dıştan duyduğun.
Kendi yananına su ol, derman ol,
Kendine dönmedikçe, dünya sana yol mu olur?
Hakkı kalabalık