0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
53
Okunma
Hoşçakal,
bu yol buraya kadarmış.
Kalbimde sakladığım izlerini,
gözlerimde büyüyen gözlerini
artık zamana emanet ediyorum.
Ne sana bir sitemim var,
ne de kendime özrüm.
Her ayrılık biraz eksiltir insanı,
ama bilirim ki, her eksilme
içimizde başka bir gücü uyandırır.
Hoşçakal,
belki sana değil,
ama sende büyüyen yaralarıma…
Suskun gecelere
yarım kalmış cümlelere,
içimde sessizce kanayan düşlere.
Ne kırgınlık bıraktım ardımda,
ne de geri dönmeye dair bir özlem.
Sadece kabullenişin
ağırbaşlı sessizliği var şimdi içimde.
Belki yollarımız burada ayrıldı
Ama burada bitmedi,
Sadece başka yönlere aktı.
Çünkü her gidiş
bir başlangıcın gölgesini taşır,
Ve her veda
yeni bir doğuşun fısıltısını.
Ve bilirim ki,
zamana emanet edilen her yara
bir gün kendi sessizliğinde kabuk bağlar.
Belki izlerin silinmez,
belki gölgen hâlâ ardımda yürür;
ama ben, her adımda
biraz daha kendime yaklaşacağım.
Ve her şeyi zamanın gölgesinde kurutacağım..
Çünkü zamanın aynasında insan,
en çok kendini
Kendi gerçekliğini görür
Ne başkalarını ne de yaralarını;
aslında hep kendisini…
Çünkü zaman, her şeyi unutturmaz;
sadece kendi aynasında
başka bir şekle dönüştürür.
İzler silinse de,
ruhun gerçeği hep görünür.
Ve yine de
tüm suskunlukların ardından
bir niyet bırakıyorum zamana:
Sesiz bir veda
Her yol sahibine kendi niyetini getirsin;
senin yolun sana dilediğini sunsun,
benim yolum ise beni kendime kavuştursun